29

İşte kitabımız, size karşı gerçeği söylüyor. Çünkü biz yapmakta olduklarınızı kaydediyorduk.

“İşte kitabımız, ...” Burada sözkonusu kitap kendilerine izafe edilmektedir. Çünkü o kitapla ilgisi olanlar kendileridir. Zira yapıp ettikleri her şey orada tespit edilmiştir. Mesele Allah'a (celle celâlühü) kalmıştır. Çünkü onun sâhibi ve mâliki sadece Allah'tır (celle celâlühü). Burada kullarının amellerini yazmaları için meleklere emri veren de bizzat Yüce Allah'tır. “.... size karşı gerçeği söylüyor.” Çünkü yapıp ettiklerinize ilişkin, herhangi bir ilave ve eksiltmeye mahal bırakmaksızın onlar aleyhinizde tanıklık ediyor.

“Çünkü biz yapmakta olduklarınızı kaydediyorduk.” Amellerinizi yazmaları için meleklerimizi görevlendirmiştik. Arapçada (.......) ve (.......) kelimeleri aynı manaya gelirler. Bu, bir şeyi bir kitaptan diğerine aktarmak manasında değil, aksine bu, tespit etmek, kayda geçirmek demektir.

29 ﴿