18Andolsun ki Allah, o ağacın altında sana biat eden müzminlerden râzı olmuştur. Kalplerinde olanı bilmiş, onlara güven indirmiş ve onları pek yakın bir fetihle mükafatlarıdırmıştır. Bu Biatü'r Rıdvandır. Bu âyette bu isimle isimlendirilmiştir. Kıssası şöyledir: Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Hûdeybiye'ye indiğinde Hiraş b. Ümeyye el-Huzai'yi (radıyallahü anh) Mekke'ye elçi olarak göndermişti. Onlar onu öldürmek istemişler ancak çeşitli kabilerlere mensup kişiler onu korumuşlardı. Geri döndüğünde göndermek için Hazret-i Ömer (radıyallahü anh)’i çağırdı. Hazret-i Ömer (radıyallahü anh): “Onlara karşı düşmanliğimı bildikleri için nefsime kıymalarından korkarım” dedi. Bunun üzerine harp için gelmediğini, sadece Bey tul--lah'ın ziyaretçisi olarak geldiğini bildirmesi için, Osman b. Affan'ı (radıyallahü anh) gönderdi. Onlar ona hürmet gösterdiler ve yanlarında hapsettiler. Onu öldürdüklerine dair uydurma bir haber Müslümanlar arasında yayıldı. Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem): “Bu topluluklar savaşmadıkça geri durmayacağız.” dedi ve insanları biata davet etti. Kureyş'e karşı savaşacakları ve kaçmayacakları üzere ağaç altında ona biat ettiler. Ağaç Semure ağacıydı. Biat edenlerin sayısı da bin dörtyüzdü. “Kalplerinde olanı bilmiş...” ona biat ettikleri hususta kalplerindeki ihlâsı ve doğruluğu bilmiştir. “Onlara güven indirmiş...” yani sulh sebebiyle onların kalplerinde iç huzuru ve güven indirmiştir. “Onları pek yakın bir fetihle mükafatlarıdırmıştır.” O Mekke dönüşünden hemen sonra gerçekleşen Hayber'in fethidir. |
﴾ 18 ﴿