2Çünkü ümmiler arasından kendilerine âyetlerini okuyan, onları temizleyen, onlara kitabı ve hikmeti öğreten bir peygamber gönderen O'dur. Hâlbuki onlar önceden apaçık bir sapıklık içindeydiler. “O, ümmiler içinden kendilerinden (kendilerine) bir peygamber gönderendir.” Yani; ümmi bir kavim içinde ümmi bir adam gönderendir, demektir. Denildi ki: “kendilerinden” sözü “İçinizden...” Tevbe, 128 sözü gibidir. Nesebini ve durumlarını bilmektedirler. Ümmi, Arap milletine mensuptur. Çünkü onlar, diğer milletlere göre ne yazıyorlar, ne de okuyorlardı. Denildi ki: “Yazı Taifte başladı. Onlar onu Hire halkından almışlardı. Hire halkı da Enbar halkından almıştı.” “... kendilerine âyetleri -Kur'ân'ı- okuyan, onları -şirkten ve câhiliye pisliklerinden- temizleyen, onlara kitabı ve hikmeti öğreten -Kur'ân'ı ve sünneti ya da dinde fıkhı öğreten.-” “Halbuki onlar, -Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem) den- önce apaçık bir sapıklık içindeydiler.” Yani; küfür ve cehalet içindeydiler. (.......) den hafifletilmiştir. (.......) bunun delilidir. Yani; onlar sapıklık içindeydiler. Ondan daha büyük bir sapıklık göremezsin. |
﴾ 2 ﴿