12Irzını korumuş olan, İmran kızı Meryem'i de Allah örnek gösterdi. Biz ona ruhumuzdan üfledik ve Rabbinin sözlerini ve kitaplarını tasdik etti. O, gönülden itâat edenlerdendi. Irzım erkeklerden korumuş olan, İmran kızı Meryem'i de Allah (celle celâlühü) örnek gösterdi. “Biz ona ruhumuzdan üfledik...” Cebrâîl (aleyhisselâm), bizim için yaratılmış ruhumuzdan, emrimizle ferce (cebe) üfledi. “Rabbinin sözlerini...” Yani; İdrîs (aleyhisselâm) ve diğer peygamberlerine inzâl ettiği sahifeleri. Basra kırâati ve Hafs'a göre (.......) şeklindedir. Dört kitabı kastediyor. “O, gönülden itâat edenlerdendi.” Gönülden itâat etmek, erkek ve dişi olan iki guruba da şamîl bir sıfat olduğundan (kelimenin) müzekker olarak gelmesi galip gelmiştir. (.......) teb'îz içindir. İtaat edenlerden doğdu manasına sonun başlarıgıcı için olması da câizdir. Çünkü o, Mûsa (aleyhisselâm)’in kardeşi Harun (aleyhisselâm)’in torunlarındandı. Kâfirlerle bir arada olmanın onlara zarar vermeyeceği, onların sevabından bir şey eksiltmeyeceği ve onları “Allah'tan (celle celâlühü) uzaklaştırmayacağı hususundaki mü'minlerin durumunu Fir'avun'un kansının durumuyla ve onun, Allah'ın (celle celâlühü) en büyük düşmanı olan kişinin eşi olmasına rağmen Allah (celle celâlühü) katındaki derecesinin durumuyla, İmran kızı Meryem'in durumuyla, ona verilen dünya ve âhiret üstünlükleriyle, kavnü kâfir olmasına rağmen tüm âlemlerdeki kâdirılar üzerine üstün kılınmasıyla örneklendinrıiştir. Bu iki temsilin zımnında surenin evvelinde zikredilen mü'minlerin iki anasına ve Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in istemediği bir şeyde, Resûlüllah'a (sallallahü aleyhi ve sellem) karşı yardımlaşmalarına kinaye yollu gönderme, sert yollu sakındırma ve bu iki mü'min kadın gibi ihlâslı olmaları gerektiğine, Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’in eşi olmalarına güvenmemeleri gerektiğine işaret vardır. |
﴾ 12 ﴿