2-4

Geceyi, tamamen değil de, yansını yahut yarıdan az eksiğini veya fazlasını yatmadan (ibâdetle) geçir ve Kur'ân'ı tane tane oku.

(.......) yarısını'sözü, (.......) geceyi’den bedeldir. (.......) sözünden istisnadır. Takdiri; “Gecenin yarısını, yarının azı hariç kalk, ya da yarımdan üçle birine kadar biraz eksilt” şeklindedir.

(.......) daki (.......) Âsım ve Hamza'nin dışındakilere göre ötre iledir.

Ya da, “O yarının üzerine üçte ikiye kadar ilave edip artır.” Şeklindedir. Kast olunan; iki husus arasında muhayyer kılınmasıdır. Ve kesin bir şekilde gecenin yarısından az bir vakitte kalkacak ya da iki husustan birini ki: onlar; yandan daha az ve yandan daha çok olan iki vakitten herhangi birini tercih edecek.

(.......) kelimesini (.......) den bedel kılarsan o vakit üç şık arasında munayyer olur. Ya gecenin tam yansım kalkacak, ya ondan daha az bir zaman diliminde kalkacak ya da ondan daha çok bir zaman diliminde kalkacak.

“Yarım” kelimesi, tamamına nispetle azlıkla nitelendirildi. Eğer böyle nitelendirilmeseydi, böyle anlaşılmayacaktı. Zira “az” lâfzı mutlak olarak karşılandığında yandan aşağısına delalet eder. Bu sebeple biz, “Faları adama az bir miktar hariç bin dirhem borcu olduğunu” ikrar eden kişiye bin dirhemin yansından daha fazlasını vermesini gerektiğini söyleriz.

“Kur'ân'ı açık açık ve fasılalı bir şekilde oku.” (.......) den gelmektedir.

Yani; aralarında çok değil, biraz açıklık bulunmakla beraber gayet güzel bir nizamda görülen ön parlak dişlere denir. Sözü de yavaş yavaş tane tane söylemeye tertîli kelam derler. Binalar eşit seviyede olduğunda da aynı şekilde (.......) denir.

Ya da harfleri belli ede ede, vakfeleri koruya koruya ve harekeleri de doyura doyura okumak suretiyle ağır ağır oku, demektir.

(.......), bu husustaki emrin gereklilik içerdiğini ve Kur'ân okuyanın buna riayet etmesi gerektiğini te'kid etmektedir.

2 ﴿