14

Artık insan, kendi kendinin şahididir.

(.......); şâhit, demektir. Sonundaki (.......) kelimesinde olduğu gibi mübalağa içindir. Ya da onu onunla (insanın) azalarını kastettiği için müennes kılmıştır. Zira onun azaları onun aleyhine şâhitlik edecektir. Ya da o, onun aleyhine bir delildir.

Yani; basiret, hüccet, delil demektir. Nitekim Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır:

“Şüphesiz size Rabbinizden basiretler (gönül gözleri, gerçeğin kanıtları) geldi.” En’am, 104.

Ve nitekim sen başkasına “sen nefsinin şahidisin “dersin.

(.......) kelimesi müpteda olarak merfûdur. (.......) onun öne geçmiş haberidir. Cümle (.......) nun haberidir. (.......) Zeyd'in başında sarık var.'sözünde olduğu gibi.

Buna göre (.......) kelimesinin, onun başındaki görevli melek olması da mümkündür.

14 ﴿