15-16Yanlarında gümüş kaplar ve billur kâselerle, gümüşi beyazlıkta (billur gibi) şeffaf kupalarda dolaştırılır ki (cennet sakinleri, bunlara dolduracakları cennet şarabım, cennetteki insanların iştihaları) ölçüşünce tayin ve takdir ederler. Yani; Onların hizmetCinleri onların etrafında şarap kadehlerini dolaştmrlar. (.......) kelimesinin çoğuludur. O da su kabı, demektir. “Kâseler” yani; gümüş kâseler. (.......) kelimesinin çoğuludur. O da; tutamağı olmayan ibriktir. (.......), tam fiildir. Yani; yaratıldı. Allah'ın (celle celâlühü) yar/atmasıyla kadehler olarak meydana geldi, demektir. (.......) hâl olmak üzere mensûbtur. “Gümüş kaplar” yani; gümüşten yaratılmıştır. O, gümüşün beyazlığını ve güzelliğini; camında, berrakliğim ve şeffafliğim kendisinde toplamıştır. Dolayısıyla içindeki şarap dışından görünmektedir. İbni Abbâs (radıyallahü anh) şöyle demiştir: “Her yerin kadehi kendi toprağındandır. Cennetin zemini (toprağı) de gümüştür.” Nafî, Kısaî ve Ebû Bekir rivâyetine göre de Âsım her iki (.......) yı tenvinli okumuşlardır. Hamza, İbni Amir, Ebû Amr ve Hafs her ikisinde de tenvinsiz okumuşlardır. İbni Kesir ise birinciyi tenvinli okumuştur. Birinci de tenvirdi okunması önceki ve sonraki âyet sonlarına uygunluk içindir. İkincide tenvinli okunması ise birinciye tabi olduğu içindir. Birincide duruş (.......) dir. (İkinci de değil). Bunun sağlam güvenilir bir görüş olmadığı, çünkü ikincisinin birinciden bedel olduğu da söylenmiştir. (.......) in sıfatıdır. Yani; onu, cennet ehli istedikleri özel şekillerde tayin ve takdir etmiştir, demektir. Dolayısıyla âyette de kendilerine ikram olarak takdir ettikleri gibi gelmiştir. Ya da sakiler, onları içenlerin kanabilecekleri miktarda takdir ederler. Bu da onlar için daha leziz ve daha hafiftir. Mücâhid'ten: “Ne fazla ne de eksik takdir ederler” diye naMedihniştir. |
﴾ 15 ﴿