TEBBET SÛRESİ1Ebû Leheb'in iki eli kurusun, kurudu da. (.......); “helâk” demektir. (.......) sözü de bundandır. Yani; “Genç olarak mı yoksa yaşlılıktan mı öldü?” , demektir. Mana; “Onun iki eli kurusun, helâk olsun” , demektir. Çünkü o, rivâyete göre Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’e atmak için eline taş almıştır. “Kurudu da.” Onun tamamı (bütün vücûdu) helâk oldu. Ya da onun iki eli kurutuldu (helâk edildi), demektir. Kastolunan: “İşte bu, senin ellerinin yapıp öne sürdüğü işler yüzündendir.” Hacc, 10. âyetinde olduğu gibi onun bütünüyle helâkidir. “Kurudu” şeklinde mazi olarak söylenmesinin manası; “Bu vuku buldu, meydana geldi” , demektir. Beni cezâlarıdırdı. Allah da onu en kötü cezâsıyla, ürüyen (kuduz) köpeklerin cezâsıyla cezâlarıdırsın. Bunu yaptı da. şiirinde olduğu gibi. Abdullah İbni Mes'ud (radıyallahü anh)’in (.......) şeklindeki kıratı da buna delalet etmektedir. Rivâyete göre: “En yakın akrabanı uyar.” âyeti nâzil olunca Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Safa tepesine çıkıp: - “Yetişin” diye nida etmişti. İnsanlar dört bir yandan onun başına toplanmışlar. Onlara: - “Ey Abdul Muttalib oğulları! Ey Fihr oğulları! Ne dersiniz ben size şu dağın arkasından bir takım atlar çıkacak diye haber versem beni tasdik eder misiniz?” buyurdu. - “Evet” dediler. Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem): - “Öyleyse ben kıyamet öncesi sizin uyarıcınızım.” dedi. Bu esnada Ebû Leheb: - “Yuh sana. Bizi bunun için mi çağırdın?” dedi. Bunun üzerine bu sûre nâzil oldu. Künye ile zikretmek iltifat olduğu hâlde ismiyle değil de onunla tanındığı için onu künyesiyle zikretti. Ya da ismi çirkin olduğu için onu künyesiyle zikretti. Çünkü onun ismi Abdu'î Uzza idi. Yahut da onun gidişi alevli ateşe olduğu için onu bununla zikretti. Dolayısıyla onun hâli künyesine uymuş oldu. Mekke kırâatine göre (.......) şeklindedir. |
﴾ 1 ﴿