35Dedik ki: 'Ey Âdem, sen ve eşin cennette kalın. Kurtubî şu görüşü ileri sürüyor: Hiç kuşkusuz, İblis kâfir olunca, Allah onu cennetten çıkarıp oradan uzaklaştırdı. İblisin cenneten çıkarılmasından sonra: ”Ey Adem, kal..." buyurdu. Yani burada ikâmete devam et ve burasını kendine yurt edin. Böylece eşinle burada cennette kaim. Kadına, hem ”zevç", hem de ”zevce" denir. Fakat ”zevç" daha fasihtir. Müfessirler buradaki ”cennel"in ”sevap yurdu" olduğu konusunda görüş birliği içindedirler. Ancak Mûtezile'den bazıları buna karşı çıkarak şöyle derler: ”Cennet'ten amaç, Filistin topraklarında bir çiftliktir. Allahü teâlâ onu Âdem'i imtihan etmek için yaratmıştır. Yüce Allah'ın: ”Bir şehre inin" (Bakara: 61) buyruğunda olduğu gibi, inmek, anlamında olan ”hubût" kelimesini bir başka yere gitmek anlamındaki ”intikal" kelimesiyle te'vil etmişlerdir. Bu kelimenin istiare yoluyla ”intikal" anlamına geldiği konusu da düşünülmelidir. Çünkü ”hubût" kelimesi, asıl manasında kullanılması mümkün olmadığı zaman istiare yoluyla intikal manasına kullanılabilir. Oysa burada durum böyle değildir. Bu arada Hazret-i Havva'nın, Hazret-i Âdem'in cennete girmesinden önce mi, yoksa girdikten sonra mı yaratıldığı konusunda da görüş ayrılıkları vardır. Abdullah b. Mes'ud'dan gelen şu rivayet, Hazret-i Havva'nın, Hazret-i Âdem cennete girdikten sonra yaratıldığını gösterir: ”Allah, cenneti yaratarak Hazret-i Adem'i oraya yerleştirdiğinde, Âdem tek başına kaldı. Arkasından da ona uyku verdi, sonra sol eğe kemiklerinden birini aldı ve bundan Hazret-i Havva'yı yarattı. Hazret-i Âdem uyandığında, Havva'yı başucunda oturur buldu. Hemen ona: ”Sen kimsin?" diye sordu. O da: ”Ben bir kadınım" dedi. ”Niçin yaratıldın?" diye sordu. Havva: ”Senin benimle ve benim de seninle huzur bulmamız için" cevabını verdi. Melekler: ”Ey Âdem! Onun adı nedir?" diye sordular. Hazret-i Adem: ”Havva" dedi. Melekler: ”Niçin?" diye sordular. Hazret-i Âdem: ”Çünkü o, bir canlıdan yaratıldı" cevabını verdi. Şüphesiz Allah, annesiz olarak Hazret-i Havva'yı yaratmıştır. Çünkü yalnızca baba olan Hazret-i Âdem'den var etmiştir. Babası olmadan yalnızca anneden yarattığı kişi de Hazret-i İsa'dır. Bu ikisinin dışında kalanlar, bir anne ve bir babadan meydana gelmişlerdir ki, bunlar da Hazret-i Âdem'in çocuklarıdır. Ancak Hazret-i Âdem'in kendisi, annesiz ve babasız olarak yaratılmıştır." Akılları şaşırtacak şekilde yaratmış olduğu varlıklarla ilahî sanatının hayret uyandıran sırlarını ortaya koyan Allah'ım! Sen ne yüce ve ne büyüksün, seni takdis ve tenzih ederek tesbih ederim. Ondan dilediğiniz yerde bol bol yiyin. Cennet meyvelerinden, istediğiniz yerden, neresinden ve hangi bölgesinden isterseniz, hiçbir kısıntıya gitmeksizin, bol bol yiyin. Burada, emre muhatap olma noktasından, Hazret-i Âdem'le Hazret-i Havva'ya eşit olarak seslenilmişlir. Ancak yasaklanan yiyecekten yeme işinde Hazret-i Havva, Hazret-i Âdem'e örneklik etmiş, bir bakıma yol göstermiştir. Ancak cennette kalmaları ve orada yerleşmeleri hususunda Hazret-i Havva, Hazret-i Âdem'e tâbidir. Ama şu ağaca yaklaşmayın. Orada bulunan ağaçlar içinden, sadece şu ağaçtan yemeyin. Âyette, ”ağaçtan yemeyin" yerine ”ağaca yaklaşmayın" denilmesi, bunun kesin hanımlığını bildirmek ve bundan kaçınmanın farz olduğunu anlatmak içindir. Yoksa zulmedenlerden olursunuz.' Şu ağaçtan değil yemek, ona yaklaşmanız halinde bile, ikiniz de zulmedenlerden olursunuz. Kurtubî: ”Yaklaşmayın" ifadesiyle ilgili olarak burada: ”Hataya düşebilecekleri, bunun sonucunda da cennetten çıkarılacaklarına ve Âdem ile Havva'nın cennette kalmaları devamlı olmayacağına işaret vardır. Çünkü cennette sürekli kalabilecek olanlar için böyle bir külfet getirilmez, kendilerine emredilip nehyed ilmezdi. Bunun delili de: ”Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım" (Bakara: 30) âyetidir. Bu âyet Hazret-i Âdem'in cennetten çıkarılacağını göstermektedir" der. |
﴾ 35 ﴿