45Sabır ve namazla yardım isteyin. Yine hitap İsrail oğullarınadır. Ey İsrail oğulları, ihtiyaçlarınızın karşılanması için, Allah'a güvenerek ve O'na tevekkül ederek dayanma gücü göstermek ve sabretmek suretiyle zafer ve sıkıntıların yok olmasını bekleyin. Namaz kılmak suretiyle Allah'a sığınarak yardım isteyin. Ancak böylece isteklerinize kavuşabilir, felaketlerden bu sayede kurtulursunuz. Rivayete göre, Hazret-i peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), bir iş konusunda sıkıntıya düşünce, hemen namaz kılarak Allah'a sığınırdı. Anlatıldığına göre, Abdullah b. Abbas (radıyallahü anh), bir yolculuğu sırasında kızının ölüm haberini aldı. Bunun üzerine hemen: ”Biz Allah'a aidiz ve elbette biz, ancak O'na döneceğiz" (Bakara: 156) âyetini okudu ve : ”O bir avretti, Allah onu kapattı, o bir emanetti, Allah onu alıp korudu ve onu bir ecir için alıp götürdü" dedi. Daha sonra da yoldan uzaklaşıp namaz kıldı ve namazdan sonra yol arkadaşlarının yanına dönerken, şu anda tefsirini yapmakta olduğumuz bu âyeti okuyordu. Şüphesiz bu, sabır ve namazla yardım istemek Allah'a saygı gösterenlerden başkasına, müşriklere ve benzerlerine çok ağır gelir. Çünkü Allah: ”Fakat müşrikleri kendisine davet ettiğin bu din, onlara zor (ağır) gelmiştir" (Şûra: 13) buyurmuştur. Alçak gönüllülükle Allah'tan korkanlar için sabır ve namazla yardım istemek ağır ve zor gelmez. Çünkü bunlar Rablerinin münacatıyla dopdolu hale gelmişlerdir. Bu bakımdan onlar, karşı karşıya bulundukları zorluklara, sıkıntı ve yorgunluklara, sabır ve namaz sayesinde rahatlıkla katlanırlar. Nitekim bu hususta Hazret-i peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: ”Gözümün aydınlığı, namaz sayesindedir." Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), namazla meşgul olduğu zamanlar dinlenir, huzur bulur ve namaz dışındaki şeyleri, dünya ile ilgili işleri bir yorgunluk olarak değerlendirirdi. Âyette geçen huşu organlarla olur, hudu ise kalble olur. |
﴾ 45 ﴿