123

Kimsenin kimseye bir fayda sağlamayacağı, kimseden karşılık alınmayacağı, kimseye şefaatin fayda vermeyeceği ve onların yardım görmeyeceği günden sakının.

Eğer iman etmezseniz kıyamet gününün azabından korkun. O günde hiç bir nefis diğeriyle ilgili hakları ödeyemez. Hiç bir kimse başkasının günahından dolayı hesaba çekilmez ve onun azabından hiçbir şeyi defedemez. Ancak kendisinde başkasının hakkı varsa kendi iyiliklerinden ve sevaplarından alınarak ona verilir. Nitekim hadis-i şerifte: ”Kim, namus veya başka bir konuda kardeşine zulmetmişse, hiçbir dinar veya dirhemin kabul edilmeyeceği gün gelmeden önce, en kısa zamanda onunla helâlleşsin. Çünkü o günde, yaptığı zulüm miktarı kadar -eğer iyiliği varsa- kendisinden alınır ve ona verilir. Eğer iyiliği yoksa, o zaman zulmettiği kişinin kötülüğünden alınarak kendi kötülüğüne eklenir, sonra da ateşe atılır" (53) buyurulmuştur. O günde kendisini cehennem azabından kurtaracak bir fidye alınmaz. Zaten fidye verecek birşey de bulamaz. Âyette fidye insanın kurtarılmasına muadil olarak verilmek istendiği için ”adi" kelimesiyle ifade edilmiştir.

"Onların arzularına uyarsan" âyeti, heva ve arzular peşinde gidenlerle bid'atçıların sohbetlerinin çirkinliğine ve onların söz ve davranışlarına uymanın kötülüğüne işaret etmektedir. Nitekim hadiste şöyle buyurulmuştur: ”Bir kimse herhangi bir masiyette (yani Allah'a karşı isyan ve günah bir işte) hazır bulunur ve o masiyeti de hoş görmezse, o masiyetten uzakta olan gibidir. Kim de bir masiyetten uzakta bulunmasına rağmen buna rıza gösterirse, tıpkı orada hazır bulunanlar gibidir. ”(54) Aslında selef-i sâlihimiz, boş sözler konuşan, heva ve arzularına uyan kimselerin meclislerinden uzak dururlar ve onlarla ilişkilerini keserledi. Heva ve istekleri doğrultusunda hareket eden ve bid'atçı olanlara uymaktan uzak dururlardı.

Rivayete göre, Abdullah b. Mübarek rüyada görülmüş, kendisine: ”Rabbin sana ne yaptı?" diye sorulmuş. O da şu cevabı vermiştir: ”Beni azarladı ve otuz yıl bekletti. Çünkü bir gün ben, lütuf ile bid'atçı bir kimseye bakmıştım. Rabbim bana dedi ki: ”Benim dindeki düşmanıma sen, niçin düşmanlık göstermedin?" Buna oranlarsak, acaba zâlim bir toplulukla oturan kimsenin hali ne olur? Şu beyitte belirtildiği gibi, sohbetin çok büyük bir etkisi vardır:

Ahmak ve bön kişi cesaretliye doğru hızlıca koşar Kor ateş, külün üzerine konur da, söner.

123 ﴿