212İnkâr edenlere, dünya hayatı süslü gösterildi. Dünya hayatı gözlerinde güzel gösterildi. Dünya sevgisi kaplerine içirildi (sokuldu). Nitekim bununla helak olup gittiler. İman edenlerle alay ediyorlar. Abdullah b. Mes'ud, Ammar, Suhayb ve Bilâl gibi mü'minlerin fakirleriyle alay ediyorlar, bunları küçümsüyorlar ve: ”Dünya lezzetlerini bırakmışlar da, kendilerine ibadet ederek işkence ediyorlar ve rahatlarını kaçırıyorlar" derlerdi. Oysa kıyamet gününde Allah'tan korkanlar... Allah'a itaat edenler ve mü'minlerden fakirliği tercih edenler...Bunların ”Allah'tan korkanlar", şeklinde zikredilmelerinin sebebi, Allah katında ancak takva sahibi müminin mesud olacağına işaret içindir. İşte bu niteliğe sahip olanlar, kıyamet gününde onlardan yani müşriklerden üstündürler. Çünkü bunlar A'la-yı İlliyîn'de yerleşirken müşrikler esfel-i safilînde yerlerini alacaklardır. Bu, gerçek anlamda bir üstünlüktür. Ya da bunlar kerametin en üst noktasında yer alacaklardır. Ötekilerse, aşağılanmanın ve rezil olmanın en alt tabakasında olacaklardır. Buna göre üstünlük mecazîdir. Allah, dilediğini hesapsız şekilde, her iki dünyada da rızıklandırır. Çünkü Allah, yanındaki şeylerin bitip tükünmesinden endişe duymaz, korkmaz. Allah zengindir ve takdir ettiği şeylerin de sınırı yoktur. Allah, hikmet ve iradesi gereği, kullarının kimine belli bir süre tanımak amacıyla, geniş imkânlar verir. Nitekim yukarıda sözkonusu edilen kâfirlere, Karun ve benzerlerine bu amaçla geniş imkânlar verilmiştir. Kimi kullarına tanıdığı geniş imkânlarsa, onlara olan lütuf ve kereminden dolayıdır. Nitekim zengin müminler, Hazret-i Süleyman ve benzerlerine tanınan imkânlar, hep yüce Allah'ın birer lütfundan ibarettir. Hadiste şöyle buyuruluyor: ”Cennet kapısında durdum ve oraya girenlerin çoğunun fakirler olduğunu gördüm. Cehennem kapısında durdum ve gördüm ki, içindekilerin çoğu kadınlardır. Bir de gördüm ki zenginler hapsedilmiş bekletiliyorlar. Ancak bunlardan cehennemlik olanlar içinse, onların cehenneme atılmaları için önceden emir verilmişti."003' Anlatıldığına göre Hazret-i İsa, beraberinde bir yahudiyle yolculuğa çıkmıştı. Hazret-i İsa'nın yanında üç ekmek bulunuyordu. Bunları koruması için yahudiye verdi. Bir süre sonra yahudi bunlardan birini yedi. Hazret-i İsa:"Verdiğim üç ekmeği ver" dedi. Yahudi iki tane verdi. Hazret-i İsa (aleyhisselâm), ”Üçüncüsü nerede?" diye sordu. Yahudi:"Bu ikisinden başka yoktu" dedi. İkisi birlikte yürüdüler. Bu adam Hazret-i İsa'da olağanüstü haller gördü. Hazret-i İsa, bunlar adına yemin verdirdi, fakat adam yine aldığını söylemedi. Yolda altından üç kerpiç buldular. Hazret-i İsa, bunun biri benim olsun, biri senin, biri de üçüncü ekmeği yiyenin olsun, dedi. Yahudi hemen öne atılarak:"Onu ben yedim" dedi. Hazret-i İsa:"Bundan böyle benden uzak dur" dedi ve üç altın kerpici de yahudinin yanında bırakıp gitti. Bu arada üç hırsız geldiler ve yahudiyi öldürerek, altınları aklılar. Sonra da aralarından birisini, kendilerine ekmek ve yiyecek alması için gönderirler. Adam gözden kaybolunca, geride kalan iki hırsız, aralarında, arkadaşları döndüğünde onu öldürmek için anlaştılar. Dediler ki: ”Dönünce onu öldürürüz, payını da ikimiz bölüşürüz." Ancak şeytan yiyecek almaya gidene de vesvese verdi. O da: ”Alacağım yiyeceklere zehir katayım, o ikisi ölsün, altınların tümünü ben alayım" dedi. Sonra, alış-verişini yaptı ve yiyeceklere zehir kattı. Böylece Adam döndüğünde, iki arkadaş, hemen bunu öldürürler, sonra da oturup yiyecekleri yediler ve onlar da bulundukları yerde yığılıp kaldılar. Hazret-i İsa (aleyhisselâm) tekrar oradan dönerken, hem yahudinin, hem de üç kişinin öldüğünü gördü ve buna hayret ederek şöyle dedi: ”İşte dünya, kendi erbabına böyle muamele eder." Akıllı kimse odur ki, dünya malına aklanmaz, onun çokluğundan dolayı gurura kapılmaz. Onları toplayıp biriktirmek için ihtimam göstermez. Aksine, âhirette biçmesi için onları dünyada eker. Çünkü dünya, âhiretin tarlası ve ekeneğidir. Zenginler de, varlıklarının çokluğuna aldan arak, fakir ve yoksul kimseleri küçük görmesinler, onlarla alay etmesinler. Çünkü bunlar kâfirlerle ilgili niteliklerdir. |
﴾ 212 ﴿