274Mallarını gece ve gündüz, gizli ve açıktan verenlerin, Yani zamanlarının tümünü hayra ve sadakaya ayıranların, nerede bir ihtiyaç sahibinin durumu kendilerine iletilirse geciktirmeksizin hemen onu yerine getirenlerin, onlara şu veya bu zaman gelin diye bir neden ileri sürmeksizin ihtiyaçlarını karşılayanların, işte onların, Rableri katında mükâfatları vardır. Onların sevapları Allah katında hazırdır. Onlara hoşlanmayacakları hiçbir korku yoktur. Onlar sevdikleri bir şeyi elde edememekten dolayı mahzun da olmayacaklardır. Şüphesiz Allah sevgisi ve Resûlullah'ın sünnetine uyularak yapılan bir infakın ecri çok büyüktür. Nitekim şöyle denilmiştir: Altı güzelik, altı şeyledir. Bu altı şey: İlim, adalet, cömertlik (sehavet), tevbe, sabır ve hayadır. İlim amelde, adalet hükümdarda, Cömertlik zenginlerde, tevbe gençlerde, sabır fakirde, namus kadınlarda daha güzeldir. Amelsiz ilim, tavansız ev gibi, adaletli olmayan devlet başkanı, susuz kuyu gibi; cömert olmayan zengin, yağmursuz bulut gibi; tevbe etmeyen genç, meyvesiz ağaç gibi; sabretmesini bilmeyen fakir, ışıksız lamba gibi; haya sahibi olmayan kadınlar da, tuzu olmayan yemek gibidir. Zengine düşen, zengin bir bulut gibi, din ve dünya bereketlerini yağdırmak olmalıdır ki, fakirlik ve ihtiyaç dolayısıyla kalbleri ölmüş olanları diriltsin. Çünkü Allah, hiçbir ihsan sahibinin iyiliğini asla zayi etmez. |
﴾ 274 ﴿