284Göklerdekilerin ve yerdekilerin hepsi, yaratma mülk ve tasarruf bakımından Allah'ındır. Bu şeylerin hiç birisinde, şu ya da bu şekilde, hiçbir kimsenin Onunla ortaklığı yoktur. Öyleyse Ondan başka birine kulluk etmeyin. İçinizdekini açıklasanız da, kalblerinizdeki kötülüğü veya buna niyeti söz ve davranışla açığa vursanız da, açığa vurmayıp insanlardan gizleseniz de, Allah onunla sizi hesaba çeker. Kıyamet gününde sizi bununla yargılar. Bu, Mûtezile'den ve Rafızîlerden hesabı inkâr edenlerin aleyhine bir delildir. Dilediğini bağışlar, günahları ne kadar büyük de olsa, merhamet ve cömertliğiyle onu affeder. Dilediğine de, adaleti dolayısıyla, günahı ne kadar küçük de olsa azap eder. Bunları hikmet ve maslahata dayalı olan iradesi doğrultusunda yapar. Burada bağışın azaptan önce gelmesi, yüce Allah'ın, rahmetinin gazabından daha büyük olmasındandır. Allah her şeye kadirdir. Bağışlamaya da, azap etmeye de gücü yeter. Teysîr'âe şöyle denmiştir: ”Gizleseniz de" âyetinin zahiri, insanın kalbindekilerden dolayı da hesaba çekileceğine işaret eder. İçinden bir kötülük geçiren, ancak sonra kendi isteği dışında bunu yapmaktan imtina eden, bunu kendi isteğiyle değil, bir engel dolayısıyla yapmayan kimse, bu suçtan dolayı, aynen bu fiili işleyenin göreceği cezayı görmez. Yani bir kimse zina işlemeye azmetse, fakat bunu işlemese, bu, zina cezası görmez. Zina işlemeyi aklından geçiren kimsenin ona azmeden kimse gibi ceza görüp görmemesi konusu ise tartışmalıdır. Kimine göre bu, Rasûlullah'm: ”Şüphesiz Allah benim için, ümmetimi içlerinden geçirdikleri şeyleri işlemedikleri veya konuşmadıkları sürece affetmiştir." Hadisinden dolayı affedilir. Ancak çoğunluğa göre bu hadis, azmetmeyle değil, içinden geçirmeyle ilgilidir. Çünkü azmetmede hesaba çekilme sabittir. Çoğu kez insan öldürme, zina ve benzeri şeylerden dolayı, rızâsı olması kaydıyla, günaha ortak olur. Nitekim hadiste şöyle buyurulmuştur: ”Bir kimse herhangi bir masiyetin yanında bulunur da, bunu hoş görmezse, sanki orada değilmiş gibidir. Bir kimse de o masiyetin olduğu yerde olmayıp, fakat buna rızâ gösterirse, sanki orada hazırmış gibi günaha girer." Bir başka hadiste de şöyle buyurulmuştur: ”Kim bir toplumu severse, o, onların zümresinde hoşrolunur." Akıllı kimse kalbinden kötü düşünceleri çıkarıp atandır. Fasık bir cemaat ve toplumla oturup kalmayandır. Çünkü onların zümresinden olmaması için böyle yapması gerekir. |
﴾ 284 ﴿