165

Peygamberleri, Allah'a itaat edenleri cennetle

müjdeleyici ve Allah'a isyan edenleri de cehennemle

uyarıcı olarak gönderdik ki, insanların, kıyamet gününde

peygamberler gönderip kanunlarını bildirdik

den sonra Allah'a karşı bir bahaneleri olmasın. Kıyamet gününde bazı kimselerin: ”Keşke bize de peygamber gönderip, kanunlarını açıklayıp, ilkelerini bildirseydin" demelerine fırsat verilmemesi için, peygamberler gönderilmiştir.

Bu âyette, peygamberler gönderilmesinin insanlar için bir zaruret olduğu, daha sonra insanların ortaya atacakları bahanelere yer verilmeyeceği anlaşılmaktadır. Allahü teâlâ'ya karşı, kulların hiçbirinin delili olması mümkün değildir. Hal böyleyken âyette, ”hüccet" (delil) kelimesi mazeret anlamında kullanılmıştır. Bunun sebebi ise, Allahü teâlâ'nın, kabul olması açısından mazeret, O'nun keremi ve rahmeti sebebiyle kesin delil gibidir. Bu sebeple Allahü teâlâ: ”Biz peygamber göndermedikçe azap etmeyiz" (İsra: 15) buyurmuştur.

Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurur: ”Allahü teâlâ dan daha kıskancı yoktur. Onun içindir ki, açık ve gizli fuhuşıı yasaklamıştır. Övülmeye, Allah'tan daha lâyık olan yoktur. Onun içindir ki, kendisini övmüştür. Allah'tan daha fazla ma'zer etinin kendisine sevimli olduğu kimse yoktur. Onun içindir ki, Allahü teâlâ peygamberler gönderip, kitap indirmiştir,"

Allah, izzet ve hikmet sahibidir. Hiçbir güç O'na galip gelemez. O, yaptığı her işi belli bir hikmete dayalı olarak yapar. Peygamber gönderip kitap indirmek de, bu hikmetler arasındadır.

165 ﴿