14

'Biz Hristiyanız' diyenlerden de ahit almıştık. Daha önce Yehudilerden aldığımız gibi, Hristiyanlardan da söz alınıştık. Burada, ”Hristiyanlardan..." ifadesi yerine ”'biz Hristiyanız' diyenlerden..." ifadesinin kullanılmasının sebebi, bu ismi onların kendi kendilerine verdiklerine işaret etmek içindir. Başka bir deyimle, yüce Allah onlara ”Allah'ın yardımcıları" anlamında ”Nasara" ismi vermemiş; onlar bu iddiada bulunarak kendilerine ”Nasara" demişlerdir. Onlardan söz ve ahit alınmasından amaç ise İncil'de Hazret-i Muhammed'in niteliklerinden bahsedilmesi ve ona uyacaklarına ilişkin kendilerinden söz alınmış bulunulmasıdır. Oysa

onlar uyarıldıkları şeylerden pay almayı unuttular. Nasiplerini terkettiler. Hiç hatırlamak istemediler. Kendilerine hatırlatılan inanma ve ona bağlı olarak iyilik yapma girişiminde bulunmadılar.

Bu yüzden onların aralarına kıyamet gününe kadar düşmanlık ve kin saldık. Birbirleri hakkında kötii düşünecekler, kin besleyecekler ve hiçbir zaman birbirlerini sevmeyeceklerdir. Fitne ve kargaşa yakalarını bırakmayacaktır...

Allah, ileride yani ahirette,

ne yaptıklarını onlara haber verecektir. O gün onlara, siz şunları şunları yaptınız diyecektir. Bu, tıpkı birini tehdit ederken ”ne yaptığını sana bildiririm" demek gibi; yüce Allah'ın, ceza ve azaba ilişkin korkunç bir tehdididir.

Buna göre, kitap ehli ahdi bozmak gibi, sürekli olarak yapageldikleri suçlarının karşılığını mutlaka göreceklerdir. Gelecek zaman edatı olan ”sevfe", bu tehdidi pekiştirmektedir. Hıristiyan grupların arasındaki düşmanlık kıyamete kadar devam edecektir. Nitekim başlıca iiç gruba ayrılmışlardır:

a) Hazret-i İsa'nın Allah'ın oğlu olduğunu ileri süren Nasturîler.

b) Mesih, annesi ve Allah diye üç ilâha inanan ve Allah'ın üçün üçüncüsü olduğunu iddia eden Melkanîler.

c) Mesih'in Allah olduğunu kabul eden Yakubîler...

14 ﴿