94

"Ey iman edenler!.." diye başlayan bu âyet Hudeybiye anlaşmasının yapıldığı Hicretin altıncı yılında inmiştir. O yıl, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem), 1540 kişilik bir grupla Kabe'yi ziyaret etmek amacıyla Medine'den çıkmış ve Hudeybiye'de konaklamıştı. İşte o sırada yüce Allah, ihramda bulunan o mü'minleri avla imtihana tâbi tuttu. Avlanacak hayvanlar da o kadar çoktu ki, yüklerinin arasına sokuluyorlar, yanlarına yaklaşıyorlardı. Hatta isteseler elleriyle bile yakalayabilirler; oklarıyla yaralayabilirlerdi. İhramlı iken yasak olan bu av, doğrudan doğruya bir imtihandı. Hatta bir kısmı, bu yasağı çiğnemek, ava el uzatmak üzereydi. İşte tam bu sırada yüce Allah bu âyeti indirdi:

Ey iman edenler! Şüphesiz ki Allah sizi, elinizin ve oklarınızın ulaşacağı rahatlıkla elde edebileceğiniz

bir kısım avlar ile, basit bir avı haram etmek ve yasaklamak sûretiyle

imtihan eder. ”Sizi imtihan eder" anlamındaki ”Leyebluvenneküm" fiilinin başındaki ”lam", gizli bir yeminin cevabıdır. Yani: Allah'a yemin olsun ki O (celle celalühü), tıpkı durumunuzu öğrenmek istercesine, sizi sınavdan geçirecektir. Burada öldürülmesi yasak olan hayvanlar -hariç tutulan zararlı hayvanların dışındaki- eti yenilen, ya da yenilmeyen kara hayvanlarıdır. Nitekim Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) buyuruyor ki: ”Beş zararlı hayvan vardır ki, bunlar Harem bölgesinin içinde de, dışında da öldürülür: Yılan, akrep, karga, fare ve yırtıcı köpek" (52) Bazı rivayetlerde geçtiğine göre, yırtıcı köpekten amaç kurttur. Yukarıdaki ifadede ”bir kısım avlar" denmesinin sebebi, yasağı küçümsemek ve bu imtihanın, can ve malı almak gibi zor olmayıp aksine çok basit bir imtihan olduğuna dikkat çekmek içindir.

Evet, yüce Allah sizi böyle imtihan eder

ki, O, kimin görmediği halde kendisinden korktuğunu ortaya çıkarsın. İmam kuvvetli olduğu için Allah'ın azabından korkup ava yaklaşmayan kimseyle imanı zayıf olduğu için korkmayıp avlanmaya çalışan kimse birbirinden ayrılsın.

Kim, bundan sonra haddî aşarsa, av hayvanlarının çoğaldığı ve bu hayvanların insanlardan ürkmeyip yanaştığı o durumun, itaatkâr ve isyankâr insanları birbirinden ayırmak amacıyla ortaya konan bir imtihan olduğu belirtildikten sonra, kim bu yasağı çiğnemeye yeltenirse

onun için can yakıcı bir azap vardır. Çünkü, bu durumda haddi aşmak apaçık bir başkaldırıdır; Allah'a isyan etmek ve O'ndan korkmamak demektir. Kuşkusuz, ahirette verilecek olan bu azap, tevbe etmeden dünyada tazir cezasına çarptırılmadan ve keffaret ödemeden ölen kimseler için söz konusudur.

94 ﴿