7

Rivayet edildiğine göre, bir kısım müşriklerin Hazret-i Peygambere: Bize Allah tarafından bir kitap getirmediğin sürece sana inanmayacağız. Ayrıca o kitap eşliğinde de dört melek gelecek söz konusu kitabın Allah tarafından gönderildiğine ve senin Allah'ın Rasûlü olduğuna tanıklık edecek; ancak o zaman iman ederiz" demeleri üzerine yüce Allah (celle celalühü) şu âyeti indirdi:

Ey Rasûlüm Muhammed!

Sana kâğıtta yazılı bir kitap indirmiş olsak da hiçbir kuşkulan kalamayacak şekilde gözleriyle gördükten sonra

ona elleriyle dokıınsalardı, yine de o kâfirler ortada görünen hakka karşı inatla:

'Muhakkak ki bu, apaçık bir sihirdir' derlerdi. Burada özellikle elleriyle dokunmalarından söz edilmesi, dokunma olayında bir taklit, aldatma bahane ve hile olamayacağını vurgulamak içindir. Meselâ, bu durumda: ”Gözlerimiz kapandı" gibi bir mazeret ileri sünneleri mümkün değildir. Kısacası, gözün aklanabildiği yerde ”dokunmanın" aldanmıyacağı vurgulanmıştır. Öte yandan dokunma denince ”el" akla geldiği, yani genelde ”el ile" dokunulduğu halde, özellikle ”elleriyle dokıınsalardı" denmesinin sebebi ise, başka ihtimalleri ortadan kaldırmak, yorumların önünü kesmek ve tiim bahaneleri geçersiz kılmak içindir.

7 ﴿