11

De ki: 'Yeryüzünde dolaşın. Eski milletlerin başına gelen felâketleri görmek ve tanımak için gezin.

Sonra da yalanlayanların âkı beti nasıl olurmuş bir görün.' Yerle bir edilişlerini bir düşünün. ”Akıbet," işinı varış noktası ve sonucu demektir. Kuşkusuz alay etme meselesi, şımarık insanların, tarih boyunca her zaman ve her yerde din davetçilerine karşı başvurdukları bir silahtır; sergiledikleri bir tutumdur.

Rivayet edildiğine göre bir gün Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem) Mescid-i Haram'da Bilâl, Suhayb ve Ammar gibi bir kısım fakir Müslümanlarla beraber oturuyordu. O sırada bir grup Kureyş'in ileri gelenleri ile birlikte Ebû Cehil oradan geçti ve fakir Müslümanları göstererek: ”Muhammed, bunların cennetin efendileri olacaklarını iddia ediyor öyle mi?" dedi ve onlarla alay etti. O da yaptığı alayın cezasını Bedir gününde gördü. Allah, ona yapacağını yaptı. Kuşkusuz bu, basiret sahipleri için büyük bir ibret noktasıdır.

11 ﴿