104Ey Rasûlüm Muhammed! İnsanlara, özellikle Mekke halkına de ki: Şüphesiz size Rabbinizden hakikati gösteren deliller gelmiştir. Tevhid inancını belgeleyen, peygamberliğinin gerçekliğini ispatlayan, ölümden sonra dirilmeyi, herkesin hesaba çekileceği ve yaptıklarının karşılığını göreceği hakikatini ve diğer imanı meseleleri kanıtlayan deliller ortaya çıkmıştır. Ayette ”deliller" diye tercüme edilen ”hesâir"“basiret" kelimesinin çoğuludur. Basiret, kalbin görmesine sebep olan nurdur. Buna kalp gözü de diyoruz. Basar ise gözlerin görmesine sebep olan nur, görme kuvvetine denir. Burada basiret, istiare yoluyle açık deliller anlamında kullanılmıştır. Çünkü bunların her biri idrak - kavrama sebebidir. Kim sözkonusu deliller sayesinde onları, yani yukarıdaki gerçekleri görürse, kavrayıp iman ederse kendi lehinedir. Çünkü yararı kendisine dokunur. Kim de ortadaki bunca kanıt ve belgeye rağmen onlara karşı kör olursa, hakkı görmezse kendi aleyhinedir. Burada hakkı görmemenin ”kör"iük olarak nitelenmesi, olayın çirkinliğine ve iğrençliğine dikkat çekmek içindir. Ben sizin üzerinize bekçi değilim. Benim görevim, sizleri uyarmak ve gerçekleri duyurmaktır. Sizi gözetleyip yaptıklarınızı kaydedecek olan ise yüce Allah'tır. Kuşkusuz O, yaptıklarınızın karşılığını mutlaka verecektir. |
﴾ 104 ﴿