9

Kimin de tartıları hafif gelirse, işte onlar, yaratılışlarında bulunan selim fıtratı kaybettikleri, azabla karşı karşıya kalacak şeyleri işledikleri ve

âyetlerimizi inkâr ettiklerinden, yani onları tasdik etmeyip yalanladıklarından

dolayı kendilerini ziyana sokanlardır. Buradaki ”ziyan", sermayeyi kaybetmek demektir. İnsanın sermayesi de bizzat kendisidir. Kötü ameli sebebiyle helak olunca, kendisini ziyana sokmuş demektir. Rivayet edildiğine göre Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: ”Kıyamet gününde iri cüsseli, uzunca, obur bir kişi (hesap yerine) getirilir, (hayır ve sevabı) tartılır, fakat bir sivrisineğin kanadı ağırlığı kadar bile tutmaz."

Bu rivayet, tartılalım şahıslar olduğuna işaret eder. Nitekim bazı âlimler de bu görüştedir. Fakat âlimlerin çoğunluğu, tartılarım amel defterleri olduğu görüşündedir. Bu terazinin bir dili ve iki kefesi vardır. Adaleti göstermek ve itirazları ortadan kaldırmak için halkın gözü önünde kurulmuştur. Nitekim Allah onlara yaptıklarından sorunca dilleri ve azaları bunları itiraf; peygamberler, melekler ve şahitler de aleyhlerinde tanıklık ederler. Aynı zamanda yaptıklarını defterlerinde kaydedilmiş olarak görürler ve hesap gününde onları okurlar. Şu rivayet bu hususu güçlendirir: ”Bir kişi tartıya getirilir, onun için doksan dokuz dosya açılır. Her dosyanın uzunluğu gözün ulaştığı yere kadardır. Onun için içinde şehâdet kelimesi bulunan bir kart çıkartılır. Dosyalar terazinin bir kefesine, kart da öbür kefesine konur. Dosyalar hafif gelirken, kart ağır basar. ” (4)

Rivayete göre Davud (aleyhisselâm) Rabbinden kıyamet gününde kurulan teraziyi göstermesini istedi. Her kefesinin doğu ile batı arasını doldurduğunu görünce, kendinden geçti. Ayıklığında şöyle dedi: ”Allah'ım! Terazinin kefesini sevaplarla doldurmaya kimin gücü yeter?" Allahü Teâla da: ”Ey Davud! Ben kulumdan razı olursam, onu bir hurma sadakasıyla da doldururum" buyurdu.

Bazıları da Davud (aleyhisselâm)'un şöyle dediğini rivayet eder: ”Birisini rüyamda gördüm, 'Allah sana nasıl muamele buyurdu?' dedim. O da: 'Amellerim tartıldığında, günahlarım sevaplarıma ağır bastı. O anda gökten bir kese geldi ve sevaplar kefesine düştü. Bunun üzerine sevaplarım ağır bastı. Keseyi çözdüğümde bir ne göreyim, içinde bir fakire sadaka olarak verdiğim hurmalar vardı' cevabını verdi."

9 ﴿