15

Göklerde Melekler, Peygamberlerin, velîlerin ve mü'minlerden üst derecelere erenlerin ruhları

ve yerde meleklerden, insanlardan ve cinlerden inanmış

olanlar ve onlara uyarak

onların gölgeleri, sabah akşam... ”akşam" diye terceme ettiğimiz ”asıl" kelimesi, Bahru'l-Ulûm adındaki eserde bildirildiğine göre; güneşin zevalinden batmasına kadar olan zamandır. Kevâşî adındaki eserde ise, bu kelimenin ikindi ile akşam arasındaki vakit için kullanıldığı söylenir. Hem şiddet, hem de rahat hallerinde

isteyerek ve şiddet ve zaruret hallerinde de

istemeyerek... Bu, kâfir ve münafıklar için söz konusudur. Bir hadiste: ”Rabbin, cennete zincirlerle götürülen topluma şaştı," buyurulmuştur.(5)

Sadece Allah'a secde ederler. Buradaki secdeden gerçek anlamı yanında mecazi anlamının olması da mümkündür. Bu da, Allah'ın onlar hakkında yarattığı şeylere ister istesinler, ister istemesinler, boyun eğmeleridir.

Bu açıklamaya göre, gölgelerinin boyun eğmesi, Allah'ın onları uzatarak ve kısaltarak değiştirmesi, bir yönden başka bir yöne çevrilmesidir. Her şey Allah'a boyun eğmiş ve onun takdir ve hükmü altına girmişlerdir.

Buradaki secde, tilâvet secdesidir. A'raf sûresinin sonunda tilâvet secdesiyle ilgili bilgiler verilmişti. Şükür secdesi ise, kişinin tekbir alması ve kıbleye karşı yere kapanmasıdır. Secdede Allah'a hamd, şükür ve tesbih eder, sonra da tekbir alarak başını yerden kaldırır.

İmam Şafiî, bir çocuk dünyaya gelmesi, düşmana karşı zafer kazanılması gibi yeni bir nimete nail olunduğu ve düşmandan ve boğulmaktan kurtulmak gibi bir musibetten kurtulunduğu hallerde şükür secdesi yapmanın müstehap olduğunu söyler.

Ebû Hanife ve İmam Mâlik'ten bir rivayette ise, şükür secdesi mekruhtur.

İmam Nevevî: ”Birçok sapık ve cahilin, şeyhlerin huzurunda secde yapmaları bu kabildendir. Bu tür secdeler her halükârda, ister kıbleye karşı olsun, ister başka bir yöne, ister Allah kastedilsin, ister edilmesin kesinlikle haramdır. Hattâ bazı hallerde küfürdür" der.

15 ﴿