17

Yüce Allah

gökten buluta, oradan da yer yüzüne

bir su yani yağmur

indirdi de... Bu, yağmurun yer yüzündeki suların buharlaşarak gök yüzüne çıkıp orada soğuk havanın şiddetinden dolayı su olup tekrar yere indiğini söyleyenlerin sözünü reddir. Bu sudan

vadiler... Vadi, içersinde bolca su akan yerdir. Burada, aktığı yerin anılmasıyla, o yerde bulunan şeyin amaçlanması suretiyle nehirlere işaret edilmiştir.

Kendi ölçüşünce insanların zarar görmeyeceği bir miktarda

dolup taştı. Yüce Allah (celle celalühü) yağmuru, Hazret-i Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)'in Allah katından getirdiği hak için bir örnek olarak vermiştir. O halde yağmurun, zarardan uzak olarak katıksız bir menfaat olması gerekir. O, silip süpüren bazı yağmurlar ve seller gibi değildir.

Burada ”ölçüşünce" anlamındaki ”bi kadrihâ" kelimesindeki zamirin, vadinin hakiki manasına ait olması da caizdir. O zaman, yağmurun vadilerin büyüklük ve küçüklüklerine göre, eğer vâdi genişse su çok, küçükse az olduğu şeklinde bir anlama geldiği anlaşılır.

Sel, sudan

üste çıkan, yükselen

köpüğü yüklenip götürdü. Süs eşyası, zinetlerin çoğu altın ve gümüşten olur

veya bir meta yapmak isteyerek, yararlandıkları bakır, demir, tunç gibi şeyler... Bunlar eritilerek birçok kaplar, savaş ve tarım âletleri yapılır.

Ateşte erittikleri şeylerde de...

Burada ”erittikleri" diye terceme edilen ”yûkıdûne" kelimesi, bir şeyin erimesi için altına ateş koymaları anlamındadır. İnsanların erimesi için altına ateş yaktıkları altın, gümüş, demir, bakır, kurşun, civa ve tunçtan oluşan yedi madende

buna benzer bir köpük olur. Yani bundan da, su köpüğü gibi bir köpük meydana gelir. Eritildiğinde üstüne çıkar. Bu, köpüktür.

İşte Allah, bu açıklama ve örnek gibi,

hak ile bâtılı böyle bir benzetmeyle anlatır. Yüce Allah hakkı, kararlılık ve fayda konusunda, faydalı olan su ve kendisinden süs eşyası ve çeşitli kaplar yapılarak faydalanılan mâdenlere benzetmiştir. Bunun yanında bâtılı da, hızla yok olması ve faydasının bulunmaması dolayısıyla su köpüğüne ve eridiğinde üste çıkan maden köpüğüne benzetmiştir. Şüphesiz köpük, suyun üstüne çıksa da, hemen yok olur.

İşte bâtıl da böyledir. Bazı hallerde üste çıksa da, Allah onu yok edecektir. Sonuç hakkın ve hakka uyanlarındır. Nitekim ”Hak için devlet, batıl için savlet (atılma) var" denilmiştir.

Köpük yani bâtıl

yok olup gider. Bunun yanında, su ve madenlerin özü gibi,

insanlara fayda veren şey ise, yer yüzünde kalır. Kaybolup gitmez. İnsanlar ondan yararlanırlar. Suyun bir kısmı, insanlığın yararlanması için yerin üstünde kalır, bir kısmı da toprağın derinliklerindeki pınarlara ve kuyulara akar. Madenler ise uzun süre kalırlar.

İşte Allah böyle misaller verir ve biribirine benzer şeyleri böyle açıklar. Benzetme cahil ve habersiz kimselere gerçeği anlatmanın en etkili yoludur. Bu, bir bakıma bilinmeyen vahşiyi, bilinenlerle açıklamaktır.

17 ﴿