66

Ona Lût'a

şu hükmümüzü kesin bir hüküm olarak

vahyettik: 'Sabaha çıkarlarken mutlaka onların o günahkârların

ardı kesilmiş kökünden kazınmış ve son ferdine kadar helak edilmiş

olacaktır.' Onlardan hiçbir fert geriye kalmayacaktır. Âyet metninde yeralan ”musbihîn" (sabaha çıkarlarken) ifadesi helak olacakları vakti tayin eden bir ifadedir. Nitekim Yüce Allah ”...Onlara vaadolunan (helak) zamanı sabah vaktidir." (Hûd: 81) buyurmaktadır. Kısaca ifade etmek gerekirse Biz Lût'a variyettik ki onların hepsi sabah vakti helak olacaklardır ve nitekim de aynen bu şekilde olmuştur.

Bu âyetlerde bir takım işaretler vardır. Bunlar:

1- Hiçbir zaman nesep, akrabalık ve arkadaşlığa itibar yoktur. Tam tersine asıl itibar edilecek faydalı ilim, salih ameldir. Görüldüğü gibi Yüce Allah, Lût (aleyhisselâm)'un karısını kurtulacak olan aile fertlerinden ayırmış, onu helak olacakların arasında kılmıştır. Hazret-i Lût'un karısına böyle bir Peygamberin hanımı olması fayda vermemiştir. Nitekim Hazret-i Nûh ile oğlu Kenan arasında da babalık oğulluk ilişkisi olduğu halde bu ilişki de Nuh'un oğluna fayda vermemiştir.

2- Şek ve şüphe kâfirlerin sıfatlarındandır. Buna karşılık yakın ise müminlerin niteliklerindendir.

3- Hak yolu tutan kimsenin Allah'tan başka hiçbir şeye iltifat etmemesi gerekir. Çünkü en uzak ve en yüce maksat ve arzu Allahü teâlâ'dır.

66 ﴿