2Onu dosdoğru (bir Kitap) olarak indirdi ki, Allah'ın katından gelecek şiddetli azaba karşı uyarsın. Dosdoğru bir kitap, ılımlı bir kitap. Onda ne ifrat var ne de tefrit. İkisi arası bir yol tutturan bir kitap. Yahut da, kulların dünya ve âhiret menfaatlerini koruyan bir kitap. Bu ifade, Kur'ân'ın kemal vasfını ifade ettikten sonra, tekmil vasfını da ifade ediyor. Çünkü kelime, mübalâğa kipiyle kullanılmıştır. Burada uyarıcı olan ya Kur'ân'dır, ya da Hazret-i Peygamber. İkinci anlayışa göre: Hazret-i Peygamber bu kitapla, ona inanmayan kimseleri, Allah'ın kendilerine vereceği azabı hatırlatıp uyarsın diye indirmiştir. Bu azabın sebebi, onların inkâr etmeleri ve yalanlamalarıdır. Bu azap, ya dünyada köklerinin kazınması ya da âhirette cehennemdir, yahut da her ikisi birdendir. Ve iyi işler yapan mü'minlere de, kendileri için güzel bir ödül bulunduğunu müjdelesin. Salih ameller işleyen -bunlar, Allah rızâsı için yapılan amellerdir- tasdik edici mü'minleri de cennetle müjdelemek için, kuluna kitabı indiımiştir. Onların, iman etmeleri ve belirtilen amelleri işlemeleri karşılığı olarak, kendilerine mükâfatlan, verilecektir. Bu mükâfat, güzel bir ödüldür ve içindeki nimetlerle birlikte cennettir. |
﴾ 2 ﴿