14

Onlar ayağa kalkıp : 'Rabbimiz, yerin ve göklerin sahibidir. Biz O’ll dan başkasına tanrı demeyiz. Şayet dersek, işte o zaman, Yemin olsun ki gerçekten saçmalamış oluruz' dediklerinde, gönüllerini hakka bağlamıştık. ”Onların ayağa kalkmaları" konusunda iki görüş vardır. Birincisi, dinin şiarlarını göstenuek için kalkmaları, ikincisi de; putlara tapmayı bıraktıkları için Dikyanus zorbası, onları azarladığında, onu hiç umursamadan onun önünde ayağa kalkmalarıdır.

"Gönüllerinin Hakka bağlanması”ndan maksat: Ailelerini, vatanlarını, içerisinde bulundukları nimetleri ve arkadaşlarını terkederken uğrayacakları darlıklara karşı sabır gösterip, engelleri aşmaları için, kendilerine güç vermektir. Böylece onlar, çekinmeden ve korkmadan, hakkı açıklamaya ve zalim Dikyanusu terslemeye cesaret edebildiler. Hadiste: ”Cihadın en faziletlisi, zalim sultana karşı söylenen hak sözdür" buyurulmuştur. Çünkü mücahid, ümitle korku arasında bulunur. Yetkiyi elinde bulunduranlar ise, perişan olmaya mahkumdur. Bunun içindir ki, kendisinde korku hakimdir.

Gönüllerin hakka bağlanması, kendilerine sabır ihsan edilmesi ve bununla birlikte, gönüllerinde endişe ve sıkntıya yer olmamasıdır. Bu bir temsildir. Kalplerin sabırla tesbit edilişi hayvanın iple bağlanışına benzetilmiştir.

Bizim Rabbimiz, yerin ve göklerin yaratıcısı ve sahibidir. Biz, O'ndan başkasına kesinlikle ne tapınırız ve ne de O'ndan başkasını tanrı olarak tanırız. Eğer bunun dışında bir inanca sahip olursak, işte o zaman akü dışı bir söz söylemiş ve zalimlerden olmuş oluruz.

14 ﴿