13

Benim göğsüm daralır, nitekim Mûsa'da hiddet yani sinirlilik ve öfke vardı.

Dilim dönmez; ”Lisân", ağızdaki dil ve konuşma kabiliyeti demektir. Allahü teâlâ yine Hazret-i Mûsa ile ilgili olarak şöyle buyurmuştur: ”Dilimin bağını çöz -komışmamdaki engeli kaldır.-" (Tâhâ: 27) Çünkü bağ, dil organında değil, bizzat konuşma kabiliyetindeki engeldir.

Onun için Cebrail'i

Harun'a da göndererek

elçilik ver. Ki, tebliğde bana yardımcı olsun. Çünkü Harun, hem Mûsa'dan daha düzgün konuşuyordu ve hem de onun büyük kardeşiydi.

Bil ki yalanla itham, edilmek, kalbin daralmasına sebep olmakta, kalbin daralması da dili tutuk olana konuşma sıkıntısı vermektedir. Bu sebeple Hazret-i Mûsa söze, yalancılıkla itham edilme endişesiyle başlamıştır. Hazret-i Mûsa, ikinci olarak göğsünün daralmasını dile getirmiş ve üçüncü olarak da rahat konuşamamaktan yakınarak kardeşi Harun'un kendisine yardımcı kılınmasını istemiştir. Çünkü Harun, ona destek olmasaydı Mûsa'nın gönderilmesiyle plânlanan faydanın gerçekleşmesinde bir gecikme olurdu. Hazret-i Mûsa'nın dilindeki düğüm ise, Firavun'un kendisini denemeye tabi tutması anında, ağzına aldığı bir korun, yakmasından kaynaklanmıştır.

13 ﴿