9

Firavun'un karısı: Müzâhimin kızı Âsiye, sandıktan Mûsa çıkarılınca Firavuna:

'İkimizin de gözü aydın! -Çünkü ikisi de onu görünce sevmişlerdi.-

Onu öldürmeyin, belki bize faydası dokunur. Nitekim Âsiye, Mûsa'nın, başparmağını emmesini ve iki gözü arasındaki nuru görmüştü.

Büyüklerden biri şöyle demiştir: ”Peygamberin ve velîlerin yüzleri ayna gibidir. Bunların nurundan hem mü'min hem de kâfir yararlanır."

Ya da onu evlât ediniriz' dedi. Çünkü Mûsa evlât edinilmeye müsait idi ve zaten Firavun'un erkek çocuğu da yoktu.

Halbuki onlar onu alıp evlât edinmeleri konusunda büyük bir yanılgıya düştüklerini

sezemiyorlardı.

İbn Abbas şöyle demiştir: ”Allah'ın düşmanı, Mûsa hakkında Âsiye'nin: ”Belki bize faydası dokunur" dediği gibi deseydi Allah ona fayda sağlayacaktı. Fakat o, Allahü teâlâ'nın takdir ettiği bahtsızlığından dolayı direnip durmuştur.

Rivayet edildiğine göre, Firavun'un kavminden bazı azgın kişiler şöyle demişlerdir: ”Kanaatimizce bu, kendisinden sakınmak gereken biridir, senden korkarak denize atılmıştır. Bu sebeple onu öldür." Firavun da Mûsa'yı öldürmeye karar verince Âsiye şöyle demiştir: ”O, İsrail oğullarının çocuklarından değildir." Firavun tarafından kendisine: ”Bunu nereden biliyorsun?" diye sorulduğu zaman ise şöyle cevap vermiştir: ''İsrail oğullarının hanımları çocuklarına gerçekten acırlar ve onları öldürmenden korkarak gizlerler. Annenin çocuğunu kendi eliyle denize atması nasıl düşünülebilir?" Âsiye, Mûsa'nın üzerinde asalet nişanlarını görünce onun bu çocuğu bağışlamasını istedi ve bu yüzden Firavun, onu öldürmekten vazgeçti. Âsiye ona Mûsa adını verdi. Nitekim Hazret-i Mûsa'nın içine konduğu sandık su ile ağaç arasında bulunmuştu. Onların dillerinde suyun adı ”mu", ağacın ise ”sa" dır.

9 ﴿