8Biz insana, anne ve babasına iyi davranmasını onlara iyi muamele etmesini tavsiye etmişiz emretmişiz dir. "Vessâ" (tavsiye etti) kelimesi ”emretti" demek olan ”emere" kelimesinin anlamındadır. Ona dedik ki: Eğer onlar seni, ilâlılığı hakkında bilgin olmayan bir şeyi, (körü körüne) Bana ortak koşman için zorlarlarsa ki, burada ilâhlığm red edilmesi, ilâhlık hakkında bilgi bulunmaması şeklinde ifade edilmiş ve bununla birinin, doğruluğunu bilmediği bir şeye tabi olmasının caiz olmadığının belirtilmesi amaçlanmıştır. Bâtıl olduğunu bilmediği şeyde durum böyle olursa kesin delil sayesinde bâtıl olduğunu bildiği şey hakkında durum nasıl olur? Onlara bu konuda itaat etme. Hadi s-i şerifte geçtiği gibi, Yaratana karşı gelme konusunda yaratıklara itaat edilmez. Öğretmen ve idareciye de, iyi olmayan yani, Allah'ın hoş görmediği şeyi emrettikleri zaman uyulmaz. Dönüşünüz sizden iman eden, eş koşan, anne-babasına iyi davranan ve onlara isyan edenlerin dönüşü ancak Banadır. O zaman size, yapmış olduklarınızı haber vereceğim. Yani, dünyada devamlı olarak yaptıklarınızı şahitler huzurunda ortaya çıkaracak, size bildirecek ve davranışlarınıza uygun olan karşılığı vereceğim. Rivayet edilmiştir ki, Sa'd b. Ebî Vakkas (radıyallahü anh) Müslüman olduğu zaman annesi Ebu Süfyanin kızı Hanine, ona şöyle demişti: ”Ey Sa'd! Yaptığın bu şey nedir? Ya mutlaka dinini terkedeceksin, ya da ölünceye kadar yiyip içmeyeceğim. Dolayısıyla sen, benim yüzümden ayıplanacak ve sana, anne katili denecektir." Sa'din annesi üç gün açlık grevine girmiş, nihayet açlık yüzünden sıkıntı ve darlığa düşmüştür. Bunun üzerine Sa'd şöyle demiştir: ”Allah'a yemin olsun ki, senin yüz tane canın olsa ve bunlar tek tek çıksa dinimden dönmem. İster ye, ister yeme." Annesi, Sa'din bu kesin tavrını görünce yemeğe başlamış; Allahü teâlâ da Sa'd'a annesine iyi davranmasını, onunla ilgilenmesini, şirk ve günah olmayan emirlerine itaat etmesini buyurmuştur. |
﴾ 8 ﴿