8Kendi kendilerine, ibret olmaları, yüce yaratıcının varlığına ve birliğine delil göstermeleri için Allah'ın, gökleri, ulvî cisimleri yeri, süfli cisimleri ve ikisinin arasında bulunanları, varlıkları ve kuvvetleri ancak hak hikmet ve maslahata uygun olarak ve belirlenmiş bir süre için yarattığını... Yüce Allah'ın bu süreyi varlıkların hayatta kalması için belirlediğini, dolayısıyla bunun bir sonu olması gerektiğini ve bunun da kıyametin kopma vakti olduğunu hiç düşünmediler mi? "Düşünmek" yani, ”tefekkür," kalbin, istenilen şeye ulaşmak için, eşyanın mahiyeti konusundaki tasarrufundan ibarettir. Yani Mekke kâfirleri, dün ya hayatında dikkatlerini sadece görünen şeylere mi yönelttiler? Onlar iç âlemlerine, kalplerine yöne lip düşünmüyorlar ki Allah'ın gökleri, yeri ve iki sinin arasındakileri nasıl yarattığım bilsinler. Gerçekten Yüce Allah bu âyette, yaratıcı yerine yaratıkları düşünce alanı kılmıştır. Çünkü Allah, kalbte oluşan bir şekle göre nitelendirilmekten münezzehtir. Bu sebeple şöyle rivayet edilmiştir: ”Allah'ın nimetlerini düşünün; fakat Allah'ın zatını düşünmeyin." İnsanların çoğu, âhiretten habersiz olmaları ve âhireti tanımaya vesile olacak şeyleri düşünmekten yüz çevirmeleri dolayısıyla Rablerine kavuşmayı, yeniden dirilmek suretiyle O'nun hesabı ve muamelesiyle karşılaşmayı gerçekten inkâr etmektedirler. Dünyanın ebedî olduğunu ve belli bir süre sonra âhiret in başlamayacağını sanıyorlar. |
﴾ 8 ﴿