34Evlerinizde okunan Allah'ın âyetlerini ve hikmeti yani mucize olan ifadesiyle peygamberliğin doğruluğunu tescil eden Allah'ın açık âyetlerini ve çeşitli ilimlerle dinî hükümleri içeren hikmeti kendisinde toplayan Kur'an'ı hatırlayın. İnsanlara öğüt ve nasihat yoluyla hatırlatın. "Hikmet"m inanası Lokman Sûresinde geçmiştir. Katâde, âyet-i kerime’de geçen âyetleri, Kur'an âyetlerine; hikmeti de hadis-i şerife yorumlamıştır. Hadis sırf hikmetten ibarettir. Bu mesajla Peygamber hanımları, sorumluluklarını yerine getirmeye ve evlerinde Kur'an okumaya teşvik edilerek peygamberliğe sahne olan evin ve vahyin indiği yerin halkından olmaları yüzünden kendilerine lütfedilen nimetler hatırlatılmaktadır. Yine onlar, bununla Kur'an'ı ve ilâhî mesajları, şeriatın sınırlarını iyi kavramak için ezberlemeye ve onları tekrarlamaya teşvik edilmişlerdir. Hitap, her ne kadar peygamber hanımlarına ait ise de başka hanımlar da bu ifadenin kapsamı içine girmektedir. Çünkü şeriat, Kur'an ve sünnete dayanmaktadır. Allah'ın koyduğu sınırlara O'nun farzlarına, emir ve yasaklarına dikkat etmek yine Kur'an ve sünnet sayesinde olurken, mü in in in dünya ve âhiret mutluluğuna ermesi de bu iki esasa bağlı olmakla mümkündür. Şüphesiz Allah, bütün yaratıklarına çok lütuf ve iyilik edendir, her şeyden haberdar olandır. O, biliyor ve dinde uygun olan şeyleri plânlıyor. Bu sebeple emir buyurmuş ve bir takım yasaklamalar getirmiştir. Rivayet edildiğine göre bir adam, Zeynelâbidin (radıyallahü anh)'in aleyhinde konuşmuş ve ona iftira etmiştir. Bunun üzerine Zeynelâbidin o adama: ”Şayet ben, senin söylediğin gibi isem Allah'tan mağfiret dilerim. Yok eğer dediğin gibi değilsem Allah'tan senin için mağfiret dilerim," demiştir. Bu durum karşısında adam kalkarak Zeynelâbidin'in başından öpmüş ve ona şöyle demiştir: ”Sana canını feda olsun. Sen, söylediğim gibi değilsin. Bu sebeple benim için af dile." Zeynelâbidin de: ”Allah seni affetsin" demiştir. Buna karşılık adam: ”...Allah, elçilik (görevini) kime vereceğini daha iyi bilir..." (En am: 124) âyetini okumuştur. Yine Zeynelâbidin bir gün camiden çıkmış, bir adam da karşısına çıkarak ona hakarette bulunmuştur. Bunun üzerine herkes adamın üzerine çullanmış, Zeynelâbidin ise onlara: ”Bırakın adamı" diyerek yanına gitmiş ve kendisine şöyle demiştir: ”Allah'a yemin olsun ki, durumumuzla ilgili bir şey gizlemedim. Bir ihtiyacınız var mı? Yardım edelim." Bu ilgiden dolayı adam utanmış, Zeynelâbidin de, üzerinde bulunan nakışlı elbiseyi ona vererek bin dirhem kadar para verilmesini de emretmiştir. Bunun ardından adam, ”tanıklık ederim ki, sen, Hazret-i Peygamber'in çocuklarına mensup birisin" demiştir. |
﴾ 34 ﴿