10Onları yani Mekke halkının çoğunu uyarsan da uyarmasan da onlar için birdir, inanmazlar. Allahü teâlâ bu ölçüde kimi saptırırsa uyarı ona fayda vermez. Nakledildiğine göre Ömer b. Abdülaziz (Allah ona rahmet etsin), Gay-Ian el-Kararî'yi huzuruna çağırarak kendisine şöyle demiştir: ”Gaylan! Bana iletildiğine göre sen kader hakkında gelişi güzel konuşuyormuşsun." Gavian: ”Ey müminlerin emiri! Onlar iftira ediyorlar." Ömer b. Abclülaziz: ”Yasin Sûresini baştan itibaren, 'Onları uyarsan da uyarmasan da onlar için birdir, inanmazlar âyetinin sonuna kadar oku." Gay lan: ”Ey müminlerin emiri! Allah'a yemin olsun ki, sanki bu âyeti ilk defa okuyor gibiyim. Ey mü'minlerin emiri! Kader hakkında konuştuğum şeylerden tevbe ediyorum." Ömer b. Abdülaziz: ”Allah'ım! Eğer doğru söylüyorsa tevbesini kabul et ve onu doğru yolda sebat ettir, yok eğer yalan söylüyorsa ona merhametsiz birini musallat et ve kendisini mü'minlere ibret yap." İfade edilmiştir ki, Hişam b. Abdulmelik, Gay lan el-Kararî'yi yakalamış, ellerini ve ayaklarını kesmiştir. Birisi de: ”Ben onu Şam'ın girişinde asılı olarak gördüm" demiştir. Bu hadiseden anlaşıldığına göre Kaderiye mezhebine mensup olanlar, her kulun, kendi fiilini yarattığını iddia ederek inkâr ve günahların Allah'ın takdiriyle olmadığını ileri sürerler. İmam el-Mutarrizî ise şöyle demiştir: ”Kaderiyyeye mensup olanlar, her işin Allah'ın takdirine bağlı olduğunu ileriye süren ve O'na kötü ve çirkin şeyleri atfeden cebrî bir anlayışa sahip kimselerdir. Allahü teâlâ bundan münezzehtir, yücedir." Allahü teâlâ, uyarının fayda sağlamadığı kişileri anmasının ardından bu uyarıdan etkilenen kişileri belirterek şöyle buyurmuştur: |
﴾ 10 ﴿