47

Eğer yerde ne varsa hepsi ve onunla birlikte bir misli daha o zulmedenlerin olsaydı, kıyamet gününde azabın fenalığından kurtulmak için elbette bunları feda ederlerdi. Yani dünyadaki ne kadar mal ve azık varsa bunların tamamı o zulmedenlerin olsaydı, bütün bunları nefislerini şiddetli azaptan kutrarmak için fidye olarak verirlerdi. Zaten fidye olarak kabul edilmemekle birlikte kıyamet günü hiçbir mal da olmayacaktır. Bu ifade çok şiddetli bir tehdit ve kurtuluşa erme umutlarını tamamen kesicidir. Çünkü, kıyamet gününde yeryüzü dolusu ve bir o kadar daha malları olsa da azaptan kurtulmak için bütün bunları fidye olarak verseler, kendilerinden kabul edilmez. Oysa bu dünyada verecekleri zerre kadar hayır ve bir lokma sadakaları, azıcık tevbe ve istiğfarları kabul olur. Nitekim âhirette kanlı gözyaşları ile ağlayıp tevbe etseler bile ağlamaları dolayısıyla merhamet olunmayacaklardır. Oysa bugün bir damla göz yaşı birçok günahlarını silmeye yeterlidir.

Halbuki onlar için Allah tarafından hiç hesaba katmadıkları şeyler ortaya çıkmıştır. Yani kıyamet günü dünyada iken hiç hesaba katmadıkları, başlarına geleceklerini hiç düşünmedikleri çeşit çeşit azaplar karşılarına çıkacaktır.

47 ﴿