52

Bilmiyorlar mı ki, bunu söylerken bilmiyorlar mı, ya da gaflet içinde yüzüp bilmiyorlar mı ki,

Allah, rızkı dilediğine bol bol verir, rızkını geniş tutmak istediğine bol bol verir.

Dilediğinden de kısar. Rızkını kısmayı ve daraltmayı dilediği kimsenin rızkını da bu konuda biçkim senin en ufak bir müdahalesi olmaksızın kısar. Nitekim kimsenin müdahale edemeyeceği yedi yıl rızıklarını kesmesinden, yedi yıl da bol bol vermesinden bellidir.

Şüphesiz bunda sözü edilen rızkın bol bol verilmesi ve kısılmasında

inanan bir kavim için bütün olayların Yüce Allah'tan geldiğine ve olduğuna delâlet eden

ibretler vardır. Çünkü bu ibretler vasıtası ile bunların manalarına erenler inanan müminlerdir.

Bu âyetlerde bir takım faydalar ve nükteler vardır. Bunlar :

a- İnsanın nefsinin özelliklerinden birisi de şiddet, sıkıntı ve belâ sırasında Yüce Allah'a duâ etmek mecburiyetinde kalmasıdır. Ancak darda kalarak Allah'a böyle bir dönüşe itibar yoktur. Çünkü Yüce Allah bu şiddet ve belâdan kurtuluşu nasib ettiği zaman öyle bir kişi Allah'tan yüz çevirir, nimetine nankörlük eder ve der ki,: ”O bana ancak kendimdeki bilgi sayesinde verildi." Asıl geçerli olan rahatlık anında Allah'a yapılan dönüş ve tanımadır.

Nitekim Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle buyurur: ”Rahatlıkta iken Allah'ı tanı ki, sıkıntıda iken seni tanısın," (25)

b- Nimete ermiş kimselerin çoğu, nimetten gelecek fitneyi ve sebeb olacağı kötü akıbeti ve onun insanı azdırabileceğini bilmezler. Nimetle aldanmak insanın kalbini katılaştırır. Gafletin insanı bürümesine ve nimetle huzur duymasına, âhireti ve mevlâsını unutmasına yol açar. Vuku bulan olaylara bakan kimse anlar ki, bütün âlemdeki herkesin üzerinde cereyan eden olaylar hikmete ve maslahata göre olmaktadır.

52 ﴿