46Kim kitaplara iman ederek ve onların gereğine göre amel ederek iyi bir iş yaparsa bu kendi lehinedir. Bu ameli ya da amelinden doğacak fayda başkasına değil, kendi nefsinedir. Kim de kötülük yaparsa onun zararı başkasına değil onun kendi aleyhinedir. Rabbin kullara zulmedici değildir. Ki onlara yapmaması gereken şeyi yapsın. Tam tersine O, âdildir, ihsan sahibidir. Herkese ameline göre karşılık verir. Bir başka ifadeyle O, zulmetmekten münezzehtir. Nitekim Yüce Allah bu konuda şöyle buyurur: ”...Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez." (Kehf: 49) Bir kudsî hadiste Yüce Allah şöyle buyurur: ”Ben kendime zulmü haram kıldım, o halde siz de birbirinize zulmetmeyiniz." (23) Zulüm, başkasının mülkünde tasarruf etmek demektir, ya da zulüm, düşmanlıkta haddi aşmak demektir. Bu da Allah hakkında muhaldir. Çünkü bütün âlem Yüce Allah'ın zaten mülküdür. Bir hadis-i şerifte Rasûlüllah şöyle buyurur: ”Herhangi bir kimse zalimin zalim olduğunu bile bile ona yardım etmek üzere kendisiyle birlikte yürürse İslâmdan çıkar. ”(24) ”İslâmdan çıkar" sözünden maksat, dinden irtidad (dönmek) değildir. Asıl çıkmaktan maksat, Allah'a ve O'nun Peygamberine itaat etmemek demektir. Bunun bir örneği de ”Aldatan bizden değildir," hadis-i şerifidir. 23- Bu hadisi Müslim Sahih'inde şu lâfızla rivayet eder: ”Ey kullarım! Ben zulmü kendime haram kıldım. Onu aranızda da haram ettim, o halde birbirinize zulmetmeyiniz..." 24- Bu hadisi Taberânî el-Kebîr'inde Evs b. Şurahbil'den rivayet eder. Bkz. el-Fethu’l-Kebîr, 3/241. Aklı başında olan kimseye düşen, daima amel-i salih işlemeye koşmaktır. Özellikle zulmün ve fesadın yayıldığı, heva ve hevesin ruhlara ve nefislere baskın geldiği zamanda. Çünkü böyle zamanlarda hak üzere daim olmak daha efdal ve daha büyüktür. |
﴾ 46 ﴿