11İşte bu Kur'an bir hidâyettir yani bu Kur'an hidâyetin zirvesindedir. Sanki bu Kur'an eşittir hidayet demektir. Hidayetin ta kendisidir. Arapçada bunun örneği vardır. Nitekim ”Zeydun adlım" denilir ki, Zeyd adeta adaletin kendisidir demek olur. Rabblerinin âyetlerini Kur'an'ı inkâr edenlere gelince onlara en kötüsünden elem verici bir azap vardır. Yani şiddetli bir azap vardır. Bu âyette bir takım işaretler mevcuttur: Bu işaretlerden birisi şudur: Bazı insanlar kendilerine okunduğu zaman zahiren Allah'ın âyetlerini işitirler, ancak batını bir kulak verme ile işitmezler. O âyetlerden gafil olduğu ve dönüp bakmadığı için sağırmış gibi olurlar. İşte böylesi kimselere hakkı kabul etmekten yüz çevirdikleri, âyetlerin gereğince amel etmedikleri için elîm, acıklı bir azap vardır. Kalp huzuru olmaksızın Allah'ın âyetlerini işitip okuyan kimseler de böyledir. Herhangi bir kimse o âyetleri hak kulağı ile dinlese, tevhidin nuru ile görmeye çalışsa, her iki dünyanın da azığını elde etmiş ve her iki makamın da izzetini ve şerefini yakalamış olur. Âyette yer alan bir başka işaret ve nükte de şudur: İslâm âlimi herhangi bir ilmî meseleyi söylediği zaman insana düşen bunu kabul etmek, inatla karşılamamak, ortada sağlam bir destek ve isnat olmaksızın o ifadeyi tevil etmeye .kalkışın amaktır. Âyetin taşıdığı bir başka nükte de şudur: Kur'an hidayettir. Fakat inkarcılara değil, kabul edenlere hidayettir. Kur'an'ı kabul eden perişan olmaktan ve cehenneme gitmekten kurtulur. İnkar eden büyük bir azaba uğrar ve o azapta hakir ve zelîl olur. |
﴾ 11 ﴿