4

Azarlamak ve susturmak için kâfirlere

De ki: 'Allah'ı bırakıp da taptığınız putları, yıldızları ve başka

şeyleri görüyor musunuz? Yeryüzünde ne yaratmışlar bana göstersenize! Haber verin. Hani onlar tanrı idiler ya! Allah'tan ayrı olarak bunlar tek başlarına yeryüzünün hangi parçasını yaratabildiler? Size ne oluyor? Tanrılarınızın durumunu bana haber verin bakalım!

Yoksa onların göklerde, göklerin yaratılmasında, mülkiyet ve idaresinde, Allah'la

ortaklığı mı var? ki siz, onların ibadete ehil olduklarını zannediyorsunuz. Şüphesiz, herhangi bir şeyin varlığında hiçbir açıdan katkısı olmayan bir şeyin diri ve akıllı bile olsa, ibadete ehil olmakta hiçbir hakkı yoktur. O halde cansız varlıklar nasıl ibadete ehil olabilirler ki?

Eğer iddianızda

doğru söylüyorsanız, bundan önce indirilmiş bir kitap yani, tek Allah inancını bildiren, şirki iptal eden, dininizin sıhhatine delâlet eden, Kurandan önce -ki tüm semavî kitaplar Kur'anin dediklerini söylemektedirler-

veya öncekilerin bilgilerinden kalan, o putların ibadete müstehak olduklarına şahitlik eden

bir bilgi artığı varsa onu bana getirin. Ama, iddianızı isbat eden, aklî ve naklî bir delil yoksa sizin doğru laldan sayılmanız mümkün değildir. Çünkü onun sıhatine delâlet eden bir delil şöyle dursun; aksine delâlet eden, iddianızın asılsızlığını gösteren aklî ve naklî bir çok delil vardır.

Bu cümle, onların aklî bir delil getirmekten âciz olduklarını ortaya koyan ifadeden sonra, naklî bir delil getirmekten de âciz olduklarını beyan etmektedir. Yani, bana, iddianızı doğrulayacak ilâhî bir kitap getirin, denilmiştir.

Âyet-i kerime işaret etmektedir ki: Allah'tan başka ibadet edilen; nefis, şeytan ve başka şeylerin hiçbir şeye güçleri yetmez. Şüphesiz, yaratıcı Allah'tır. Tesir ondandır. Kalpler onun elindedir. İstediği gibi çevirir. İsterse hakta tutar, isterse bâtıla saptırır. Allah'tan başkasına ibadet için aklî ve naklî hiçbir delil yoktur. Akıl sahiplerinden hiç kimse, bunu caiz görmemiştir.

4 ﴿