38

Mûsa'da da ibretler vardır. Bu cümle, yukarıda geçen ”Kesin olarak inananlar için yeryüzünde ibretler vardır." (Zâriyât: 20) cümlesine bağlıdır. İbrahim ve Lût (aleyhisselâm) peygamberlerin kıssası, bağlananla kendisine bağlanılan (matufla matufun aleyh) arasına girmiştir. Maksat, müşriklerin yalanlamalarına karşılık Rasûlüllah'ı teselli ve Lût kavmini helak ettiği gibi, o iftiracı düşmanlarını helak edeceğini vaaddir.

Üzerinde durduğumuz âyetin, bir önceki ”Orada acı azaptan korkanlar için bir işaret bıraktık." (Zâriyât: 37) âyetine matuf olması da muhtemeldir. Bu taktirde âyetin mânâsı şöyle olur: ”Mûsa'nın Firavun'a gönderilmesinde ve Firavunun ve kavminin başına gelen, boğulmaktan kurtarılmasında işaret bıraktık." Aksi halde ”Mûsa'da" sözünün, ”bıraktık" fiilinin tümleci olması doğru olmaz. Çünkü ”bu köyde bir işaret bıraktık" sözü doğru olmadığı gibi ”Mûsa'da bir işaret bıraktık" sözü de uygun değildir. Çünkü bırakmak, orada sürekli bırakmak anlamını ifade eder. Mûsa sürekli kalmadığına göre, onda yapılan şey nasıl kalsın?

Onu apaçık bir delille Mısır'ın sahibi

Firavun'a gönderdik. O delil, âsâmn yılan olması, elinin bembeyaz çıkması ve Mûsa (aleyhisselâm)'da görünen benzerî mucizelerdir.

38 ﴿