| 7Sonra da en yüksek ufukta iken (aslî sureti ile) durdu. Ufuk, gökyüzünün görünen kısmı ile görünmeyen kısmının arasını ayıran dairedir. En yüksek ufuk da, güneşin doğduğu yerdir. En yakın ufuk ise, güneşin battığı yerdir. Âyetteki mana şudur: Cebrail güneş ufkunda iken, yani güneş doğarkan dünyanın en uzağında aslî sureti ile durdu. Yani Cebrail, vahy getirdiği zaman Arapların emiri Dihye suretinde, İbrahim (aleyhisselâm)'a geldiği gibi misafir kılığında, Davud (aleyhisselâm)'a geldiği gibi hasım şeklinde değil, kendi aslî suretinde durdu. Onun cevherlerle süslü altı yüz kanadı vardır. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) Mekke yakınındaki Hira dağında iken Cebrail'i, yaratılmış olduğu aslî şekli ile görmek istedi. Cebrail: ”Yeryüzü beni almaz (ben yeryüzüne sığmam), ama sen gökyüzüne bak" dedi. Doğu istikametinde göründü, batıya doğru tüm yeryüzünü kapladı. Bunun üzerine Hazret-i Peygamber, Mûsa (aleyhisselâm)'nın Tür dağında düştüğü gibi yere düştü. Cebrail, insan suretinde inip, onu kendisine çekti, kucakladı. Yüzünden tozu silmeye başladı.' Hazret-i Peygamberin bu duruma düşmesinin sebebi şudur: Dünyada insan bünyesi, aklın alabileceği şeyin dışındakileri görmeye tahammül edemez. Meleğin, yaratıldığı şekilde görülmesi de bu kabildendir. Allah'ı görmek ise bundan daha büyüktür. Cebrail'in, asıl suretinde duruşu: Dıhye'nin suretinde gelenin, kendisi olduğunu te'kid içindir. Çünkü Rasûlüllah onu, asıl suretinde görünce gerektiği şekilde tanıdı ve hiç bir şüphesi kalmadı. Haliz İbn Hacer şöyle der: ”Meleğin insan kılığında görünmesi, onun zatının insana dönüştüğü anlamına gelmez. Bunun anlamı, onun sırf muhataba yumuşak görünmek için o kılıkta görünmesidir. Açık olan şu ki, bir şeydeki fazla olan miktar yok olmaz, ancak bakanın gözünden gizlenir." Cebrail'in Dihye suretinde gelişi, o Müslüman olduktan sonra mı oldu? Dıhye'nin İslama girişi Bedir'den sonra olmuştur. Çünkü o Bedir'e iştirak etmemiş, sonraki savaşlara katılmıştır. Zira Cebrail'in, Dihye Müslüman olmadan önce, onun kılığında görünmesi biraz uzak görünmektedir. Şeyh şöyle der: ”Dıhyetu l-Kelbî, zamanındaki insanların en yakışıklısı idi. Cebrail'in Hazret-i Peygamber'e onun suretinde gelişi, bunun Allah tarafından kendisine bir müjde olduğunu bildirmek içindir. Özellikle, bir azabı haber vermek, tehdit ve bir şeyi yasaklamak için geldiğinde, bu güzel çehre o tehdit ve yasaklamanın harekete geçirdiği bünyeyi sakinleştirir." | 
﴾ 7 ﴿