13

Ey Müslüman topluluğu!

Onların kalplerinde sizin korkunuz, Allah korkusundan daha fazladır. Sizler, korku cihetiyle daha zor durumdasınız. Arapçada ”rahbe", sıkıntı ve hüzünle karışık korku demektir. Burada hitap Müslümanlaradır. Halbuki Müslümanlar korkmamışlar, tam tersine münafıklar korkmuşlardır. Yani muhataplar, korkanlar değil, korkulanlardır.

Siz, münafıkların gönüllerinde Allah tarafından bir korku unsurusunuz.

Zemahşerî Keşşaf isimli tefsir kitabında şöyle der: ”Âyetteki 'onların kalplerinde' ifadesi, onların nifaklarına işaret eder. Yani, münafıklar size karşı zahirde Allah korkusunu iddia ederler. Halbuki siz mü'minler, onların gönüllerinde Allah'tan daha heybetlisiniz. Yani, Allah'tan ziyade sizden korkarlar."

Şayet şöyle bir soru sorulursa: Münafıklar Allah'tan korkuyorlar mı ki mü'minlerden olan korkuları daha fazladır? Bu soruya cevap olarak derim ki: Münafıkların, mü'minlerden içlerinde duydukları heybet ve korku, size açıkladıkları Allah korkusundan çok daha şiddetlidir. Münafıklar, Allah'a karşı son derece heybetli ve korku hissettiklerini iddia ederlerdi.

İşte bu, onların anlayışsız bir topluluk olmaları sebebiyledir.

Münafıkların, Allah'tan daha çok sizden korkup heybet duymaları, ince anlayışlı olmayan bir topluluk olmaları sebebiyledir. Yani onlar anlayışlı olmadıkları için Allah'ın azametini bilmiyorlar ki, O'ndan gerektiği gibi korksunlar.

13 ﴿