15Onların durumu, kendilerinden kısa bir süre evvel geçmiş ve amellerinin cezasını tatmış olanların durumu gibidir. Onlar için elem verici bir azap vardır. Yani, tuhaf durumları, acaib vasıfları anlatılan Yahudi ve münafıkların durumu, Bedir ehlinin -ki Mekkeli müşriklerdir- durumu gibidir. Başka bir görüşe göre. Beni Kaynuka'nın durumu gibidir. Beni Kaynuka, Beni Nâdirden daha önce Medine-i Münevvere'den sürülüp çıkarılmışlardı. Onlar, Yahudilerin en cesurları ve en zenginleriydi. Bedir Savaşı meydana gelince, zulüm ve hasetlerini açığa vurup, Beni Nâdir gibi anlaşmalarını bozup terkettiler. Bunun üzerine Rasûl-i Ekrem (sallallahü aleyhi ve sellem) onları Medine'den çıkarıp Şam taraflarına sürdü. Yerleşim birimleri. Beni Kaynuka'nın eseriydi. Rasûl-i Ekrem onlara beddua etti. Bir sene geçmeden tümü helak olup gitti. Daha önceki izahlarda onların kıssasını öğrendin. Mücahid dedi ki: ”Bedir Savaşı, Beni Nâdir Gazvcsi'nden 6 ay önce meydana gelmiştir. Onun için ”kısa bir süre evvel" ifadesi kullanılmıştır. Bu savaş Uhud Savaşından önce meydana gelmiştir. Denildiğine göre; iki sene önce meydana gelmiştir. Buna göre bu gazve hicrî dördüncü yılda meydana gelmiş olur. Çünkü Beni Nâdir Gazvesi Uhud'dan sonradır. Uhud Savaşı da, Bedir Harbi'nden bir sene sonra meydana gelmiştir." "Amellerinin cezasını tatmış olanlar..." dan maksat, küfürlerinin kötü sonuçlarını tadanlar ki bu, Bedirdeki öldürülme azabıdır. Bedir Savaşı, hicretin ikinci yılında, Ramazan ayında ve Beni Nâdir Savaşından öncedir. Onlar için âhirette, takdiri mümkün olmayan elem verici bir azap vardır. Şöyle ki, dünyada olan azap, ahiret azabına nisbetle tatmanın yemeye nisbeti gibidir. Âyetin mânâsı şöyle oluyor: Bu Yahudilerin durumu, dünya ve âhirette münafıkların durumu gibidir. Fakat hepsinin hâli, onların hâli gibi değildir. Onların bir kısmının hâli -ki onlar Yahudilerdir- böyledir. Münafıkların durumuna gelince, onların halini şu âyet-i kerime dile getiriyor: |
﴾ 15 ﴿