3

Gökleri ve yeri hakla ve dinî ve dünyevî tüm maslahatları içeren tam hikmetle

yarattı. Burada maksat, yedi kat gökyüzü ve yedi kat yerdir. Nitekim Allahü teâlâ  bazı yerlerde bunu sarahaten bildirmiştir. Şu âyetler bu kabildendir: ”O, birbirleriyle ahenkli yedi göğü yaratandır..." (Mülk: 3) ”Allah yedi kat göğü ve yerden de bir o kadarını yaratandır..." (Talâk: 12)

Eğer, büyüklüklerine rağmen bu gibi yerlerde arş ve kürsînirı niçin zikredilmedikleri sorulursa şu cevabı veririm: ”Her ne kadar onlar gökyüzünde iseler de yerler, gök ve bunların arasındakilerin aksine eserleri açık değildir. Bunlar mükellef olan muhataplara daha yakındırlar, durumlarını bilirler. Eserleri ve menfaatleri açıktır. Bundan dolayı: ’Güneş meyveleri olgunlaştarır, ay renklendirir, yıldızlar onları tatlandırır," derler. Dolayısıyla bunlar Allah'ın kudretinin büyüklüğüne daha çok delâlet ederler."

Size şekil verdi ve şekillerinizi güzel yaptı. Yani size en güzel şekli verdi, ahseni takvim üzere yarattı. Sizi eserlerinin, sıfatlarının saflığı ve temizliği ile süsledi, en güzel eserlerinin özelliklerinin hulâsasını size tahsîs etti. Bu yaratılışta sizi tüm yaratıklara örnek olacak güzellikte ve mükemmellikte yarattı. En güzel suret ve en güzel şekil sizindir. Bu yüzden insan, suretinin olduğu halden başka bir şekilde olmasını temenni etmez. Çünkü onun sureti, tüm diğer suretlerden daha güzeldir. Boynunun uzunluğu, dikey bir şekilde yaratılışı, vücudunun itidali hep onun güzelliklerindendir. Bazı şekillerin bazılarına nispetle çirkin oluşu, insanın güzelliğine zarar vermez. Çünkü güzellik yaratılıştadır. Düşünürlerin dedikleri gibi, yaratılış da mertebe mertebedir. İki şeyin sonu yoktur: Güzellik ve beyan yani bir şeyi açıklamak.

Dönüş ancak (Vnadir. Son yaratılıştaki dönüş, başkasına değil sadece Allah'adır. O halde bu güçleri ve hisleri yaratılış gayelerine uygun kullanarak içinizi güzelleştiriniz. Ta ki intikamla değil, nimetlerle mukabele ediksiniz. Nice güzel suretler içlerinin kötülüğü ve kötü gidişatları sebebiyle âhirette son derece çirkin olacaklardır. Nice de çirkinler var ki içlerinin ve işlerinin güzelliği sebebiyle öbür dünyada çok güzel olacaklardır.

Hadislerle sabittir ki kıyamet günü kâfirin azı dişi Uhud dağı gibi, bedeninin kalınlığı üç günde alınabilecek yol kadar olacaktır. Biçimi çirkinleşecek, üst dudağı alnının ortasına değecek kadar kalmlaşacak, alt dudağı göbeğini döğecek şekilde sarkacaktır. Cennetliklerin ise yüzlerinin aydınlığı on beşinci günündeki ay gibi veya gökyüzündeki en parlak yıldızın aydınlığı gibi olacaktır. Onlar sakalsız, parlak ve sürmelidirler. Otuz üç yaşındadırlar. Ne mutlu o lâtiflere; o kabaların da vay haline!

3 ﴿