9

İnsanlar, cinler ve gök yüzü ehlinden öncekilerle sonrakiler içerisindeki hesap ve cezadan dolayı

toplanma günü için sizi biraraya getireceği gün var ya... Buradaki hitap, daha önce geçen ”size gelmedi mi?" âyetindeki hitaba muhatap olanlaradır. ”el-Cem'i" kelimesinin başındaki ”lam" harfi, ahd içindir. Bu günde bir araya getirmek anlamındadır.

Rasulüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'tan şöyle dediği rivayet edilmiştir: ”Allahü teâlâ, öncekileri ve sonrakileri bir araya getirdiği zaman bir münâdî tüm yaratıkların duyabileceği bir sesle şöyle seslenir: ’Bu gün toplananlar, kereme kimin daha lâyık olduğunu bilecektir.' Sonra dönüp: ’Yanları yataklarında rahat etmeyenler (geceleri ibadet edenler) kalksın,' der. Onlar kalkarlar ama azdırlar. Sonra dönüp: ’Sıkıntı ve bolluk anlarında Allah'a hamdedenler kalksınlar,' der. Onlar da kalkarlar ama onlar da azdır. Bunların hepsi cennete gönderilir. Sonra kalan insanlar hesaba çekilirler." (4)

işte o gün,

aldanma günüdür. Aldanma diye tercemc edilen ”teğâbün", karşındaki şahsı, seninle onun arasındaki muamelede bazı şeyleri gizleyerek zarara uğratman, kandırmandır. Kıyamet gününde, iyilerin, kötülerin -iyi oldukları taktirde- elde edecekleri mevkilere getirilmesi ve tam zıddı ile bazı insanların bazılarını aldatacağı gündür. Kandırmanın bu güne tahsisi, gerçek aldanmanın dünya işlerinde vaki olan değil, o günde meydana geleceğini bildirmek içindir. ”et-Teğâhün" kelimesinin başındaki ”el" takısı, kendisi ile kâmil ferde işaret edilen ahd içindir. Böylece anlam: ”Kendisinin üstünde aldanma olmayan büyük aklanma" şeklindedir.

Kâşânî şöyle der: ”Aldanma, dünyevî işlerde değildir. Çünkü o işler fanîdir, çabuk geçer, onlardan kimseye bir şey kalmaz. Bunlardan bir şey kaçsa veya birisi kaçırsa, bu hayatı bile olsa zaruretten dolayı kaçmıştır, aldanma değildir. Asıl aldanma, kaçmadığı taktirde daimî olarak kalacak olan, sahibinin sürekli yararlanacağı şeyi kaçırmaktaki aldanmadır. İşte asıl kayıp ve aldanma, orada kurtuluş ticaretinde sermayeyi ve kârı kaybetmektedir. Nitekim bir âyette şöyle buyurulmaktadır: ”...Onların hu ticaretleri kazançlı olmamış, kendileri de doğru yolu bulamamışlardır." (Bakara: 16)

Râğıb: ”Aldanma gününün,’Allah, cihad eden müminlerden canlarını ve mallarını cennet karşılığında satın almıştır...' (Tevbe: 111) âyetinde işaret edilen alış verişteki aldanma açığa çıkacağı için, kıyamet günü olduğunu söyler. Belki de onlar alış verişte bıraktıklarında ve aldıklarında aklandılar," demiştir.

Âlimlerden birisine aldanma gününden maksadın ne olduğu soruldu: ”Eşya dünyadaki ölçülerinin aksine görünür," dedi.

Bir başkası da: ”O gün, kâfirin aldanması iman etmemekde, mü'min aldanması ise iyilikteki kusuru iledir." dedi.

Bir hadiste şöyle denilmektedir: ”Cennetlikler, cennette ancak bir âna hasret çekerler. O da Allah'ı anmadan geçen bir andır." (5)

Denildi ki: ”Kıyamet günü en büyük aldanmaya maruz kalacaklar üç guruptur:

1- İnsanların, öğrettiği ilimle amel ettikleri ama kendisi amel etmeyen âlim; başkaları onun ilmi sayesinde cennete girecek ama o ameli sebebiyle cehenneme girecek.

2- Bir köle ki, efendisinin malının gücüyle yani ondan yiyip içerek Allah'a itaat eder, efendisi ise isyan eder. İşte bu köle, sahibinin malı sayesinde cennete girer. Sahibi ise Allah'a isyanı sebebiyle cehenneme girer.

3- Bir çocuk ki, babasından bir mala vâris olur. Baba o malda cimrilik yapmış, Allah'a isyan etmiştir. Baba cinriliği sebebiyle cehennem girer, oğul ise hayra sarfettiği için cennete girer."

Kim kabiliyetinin nuru nisbetinde ihlâs ve sadakatle

Allah'a inanır ve imanının gereği olarak

sâlih amel işlerse... Amel, kişinin imanı nisbetinde olur. ”Sâlih amel", farz veya nafilelerden, kendisi ile Allah'ın rızası istenilendir.

Rivayet edildiğine göre: İbrahim b. Ethem, hamama girmek istedi. Hamamcı ücret istedi. İbrahim Ethem ah çekip: ”Şeytanın evine kimse ücretsiz giremiyor, ben Rahmanin evine amelsiz nasıl girerim?" dedi.

Allah kıyamet günü

onun kötülüklerini örter, bağışlar ve onlar sebebiyle onu rüsvay etmez.

Onu fazl ve keremi ile -bir görev olarak değil -amellerinin derecelerine göre

içinde ebedî kalacakları, köşklerinin ve ağaçlarının

altlarından ırmaklar akan cennetlere sokar. İşte günahların bağışlanması ve cennete girmek...

Büyük kurtuluş budur. Onun dışında bir kurtuluş yoktur. Çünkü bu, en büyük helak edicilerden kurtuluşu ve iyiliklerin en üstününü elde etmeyi içermektedir.

9 ﴿