7

İmkânı geniş olan, nafakayı imkânına göre versin. Rızkı daraltılmış olan da yani sıkıntıya düşüp, ancak karnını doyuracak kadar imkânı olan. Bu, ”Zengin olan durumuna göre, fakir olan da durumuna göre vermelidir." (Bakara: 236) âyetinde belirtildiği gibidir.

Nafakayı Allah'ın kendisine verdiğinden versin. Yani zengin ve fakirden her biri kudret ve takatinin ukısabildiğim versin.

Allah kimseyi mâlî yönden

kendisine verdiğinden fazlasıyla yükümlü kılmaz. Çünkü Allahü teâlâ, hiç bir nefsi, gücünün üstündeki bir şeyle yükümlü tutmaz.

Allahü teâlâ  bunu, vaad ile te'kid edip:

Allah, bir güçlüğün arkasından bir kolaylık ihsan eder. buyurmuştur. Yani, hemen veya ileride kolaylık verir. Çünkü gelecek olan her şey yakındır. O halde darda olan bolluğu ve Allahın ferahlandırmasını beklesin. Bu âyet, fakirin kalbini serinletmekte, onu tüm gayretini sarfa teşvik etmekte ve fakir kocalara rızık kapılarının açılacağını vaadetmektedir.

7 ﴿