| 7Şüphesiz Rabbin, iki dünya mutluluğuna götüren, kendi yolundan sapanı, ebedî bedbahtlığa sebep olan şeylere doğru yönelerek, dalâlet çölünde başıboş gezeni en iyi bilendir. İşte faydayla zararın arasını ay ıranı ayan, hatta zararı fayda zannedip tercih eden ve faydayı zarar sanıp terkeden kişi delidir. O, kendi yoluna hidayete ereni matlub olan her şeyi yapıp, tüm mahzurlardan da kurtulanı da en iyi bilendir. İler iki gruba da hakettiği sevabı veya cezayı verir. Âyetteki ”en iyi bilendir" anlamına gelen ”huve â'lemü" sözünün tekrarlanması, manayı kuvvetlendirmek içindir. Âyet-i kerime işaret ediyor ki: Gerçek anlamda deli, itaat eden değil, isyan edendir. Dünya sevgisi ve dünya zevklerine olan düşkünlük sebebiyle, Allah'a ulaştıran yoldan sapandır. Mühtedî, tek Allah inancının yoluna ve ebedî hidayete girendir. Büyüklerden birisi şöyle demiştir: ’"O, hidayete ereni en iyi bilendir' âyeti, ”O, muvaffakiyeti kabul edeni iyi bilir,' anlamındadır. Açıklama hidayetçileri peygamberler, başarıya hidayet eden ise Allah Teâladır. Allahü teâlâ hem açıklama hem de muvaffak etme durumundadır. Yaratıklardan olan hidayetçinin yapacağı ise, sadece açıklamaktan ibarettir. Hakikatleri bilmeyen kişi, vaaz ve irşadında kabul görüp tasdik edildiği zaman, dinleyenlerin gönüllerine tesir ettiğini zanneder. Tasdik edilmediğinde ise tesirinin olmadığını düşünür. Bu yanlış bir düşüncedir. Çünkü Allah katından gelenleri kabul için peygamberlerden daha sevimli, tebliğde daha doğru, Allah'a daha yakın kimse yoktur. Çünkü onların gönüllerinde rahmet galiptir. Buna rağmen, onları dinleyen herkes dediklerini kabul etmiş değillerdir. Aksine tebliğinde sadık olan Allah Rasûlü Hazret-i Nûh şöyle demiştir: ’Ey Rabbim! Ben kavmimi gece gündüz davet ettim. Ama benim davetim, sadece onların kaçmalarını artırdı.'" (Nûh: 5-6) Bu büyük gerçeği tespit ettikten sonra deriz ki: Ulül-azm peygamberlerin büyüklerinin sözleri bile herkes tarafından kabul edilir olmadığına göre anladık ki, himmet, davet edilende tümüyle eseri olan şeydir. Dinleyenlerden kabul edenler, tebliğci olan hidayetçinin himmetinin eseri olarak kabul etmiş olmazlar. Aksine o, Allah'ın bir vergisi olarak kabul edendeki yetenektir. | 
﴾ 7 ﴿