7

Allah onu, yedi gece sekiz gündüz sürekli bir şekilde peşpeşe veya nesillerini kesen kesiciler olarak

üzerlerine musallat etti. ”Mûsallat etti" diye ifade edilen ”selihara" kelimesinin mastarı olan ”teshir", bir şeyi özel bir maksada zorla sevketmek anlamındadır. Ayetin mânâsı şöyledir: Allahü teâlâ  bu nitelikteki rüzgârı, kahir kudredi ile dilediği şekilde Ad kavmi üzerine musallat etti. Bu rüzgârın üç özelliği vardır. Bunlar:

1- Sürekli peşpeşe esmesi,

2- Üzerine uğradığı tüm bereketlerin kökünü kazıyıp, hayırları kesici olması,

3- Onların arkalarını (nesillerini) kesici olması. Kesici anlamında olmak üzere ”husûm" denilmiştir. Kılıç, hasmın ulaşmak istediği düşmanlığı kesip uzaklaştırdığı için ona da ”husârn" denilmiştir.

Ayetteki günler, Şevval ayının son sekiz gününün iki çarşambası arasındaki kocakarı soğuğudur.

Öyle ki, Ey Rasûlüm Muhammed! -veya görme özelliği olan kişi!- o zaman onlarla beraber olsan

sen o kavmi, Ad kavmini

bu süre içerisinde o gecelerde ve gündüzlerde

içi boş yere düşmüş, içleri yenmiş, içerisinde hiçbir şey olmayan

hurma kütükleri gibi yere serilmiş görürsün. Yani onlar boylu boslu, iri kıyım ölüler olarak yere dökülmüşlerdir. Sanki içi boş dalsız hurma kütükleridirler. Onların bedenlerinde ruhları bulunmadığı için içi boş hurma kütüğüne benzetilmişlerdir.

Bir de şöyle denilmiştir: ”Rüzgâr onların ağızlarından girer, karınlarında ne varsa hepsini duhûllerinden dışarı çıkarır. Onlar da içi boş hurma ağacı gibi olurlar."

Bu ifadeler, onların iri yaratıl ıslı, ve cüsseli insanlar olduklarına işaret eder. Bunun için: ”...Bizden daha kuvvetli kim var? dediler..." (Fussilet: 15)

7 ﴿