13

Ve boğazda kalan bir yiyecek... Bu, büyüklüğünden veya başka bir sebepten dolayı boğaza takılan, kayıp gitmeyen, ne yukarı çıkan, ne de aşağı inen, boğazda kalan, zakkum ve dar i' (zehirli bitki) gibi yiyeceklerdir. Bunlar dünyada öldürücü zehirli iki ağaç ve bitkidir. Cehennemin zakkumu ve dariinın nasıl olduğunu var sen anla. Bunlar cehennemliklerin boğazlarından kolayca geçen ve hoşlarına giden yemeklerin mukabilidirler. Kâfirler dünyada, Allah'ın verdiği nimeti yiyip, O'na nankörlük ettikleri için bu zehirli bitkilere mübtelâ kılınmışlardır.

Ve elem verici bir azap vardır. Bu, acı veren başka bir azap çeşididir. Ölçüsü takdir edilemez, aslı anlaşılamaz. Azap kelimesinin, belirsiz kullanılışı buna işaret etmektedir.

Anlatıldığına göre bir seferinde Hasan-ı Basrî oruçlu idi. Akşam kendisine yemek getirildi ve bu âyet arzolundu. Getirene: ”O yemeği kaldır," dedi. Yemek ikinci gece yine konuldu ve bu âyeti hatırladı. Hasan: ”Onu kaldır," dedi. Üçüncü gece yine aynı şey oldu. Durum Sabit el-Bennânî ve Yahya el-Bekkâ'a haber verildi. Onlar, Hasan-ı Basrî'ye gelip bir şeyler yemesini istediler. Hasan-ı Basrî bir şey yemiyordu. Onların bu halleri Hasan bir miktar çorba içinceye kadar devam etti.

13 ﴿