14(Size), buğday, arpa vb. insan için azık olacak çok tohumlar, saman, ot vb. hayvan için yem olacak bol bitkiler -ki Allahü teâlâ : ”Yeyınız, hayvanlarınızı otlatınız..." (Tâhâ: 54) buyurmuştur- ağaçları sarmaş dolaş olmuş, birbiri içine girmiş -ki bu, dünya bahçelerinde de görüldüğü gibi, bahçelerin güzelliklerindendir- insanın zevk, lezzet alması için bağlar ve bahçeler... ”Bahçeler" diye mânâlandırılan ”cennât" kelimesinin tekili olan ”cennet" aslında, dallarının sıklığı ile gölgelendiren sık ağaç demektir. Ferrâ: ”Cennet; içersinde hurma ağacı olan bahçe, Firdevs de üzüm bağı olan bahçe" der. Burada maksat ağaçlardır. Yetiştirmek için üst üste yığılıp sıkışan, rüzgârların sıkıp da yağmur yağdırdığı bulutlardan şarıl şarıl akan sular indirdik. Suların çok akması, damlaların, peşpeşe gelip suyun çağlaması, neticede büyük fayda elde edilmesidir. "Seccel-mâü" yani su bolca aktı ve döküldü, demektir. ”Seecehû ğayruhû", başkası onu akıttı ve döktü anlamındadır. O halde bu fiil hem geçişsiz fiildir, hem de geçişli fiildir. Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in: ”Havan en efi dali, yüksek sesle telbiye getirmek ve kurban kanı akıtmaktır," anlamına gelen; ”efdalü'l-hacci el-accü ve's-seccü" sözü fiilin geçişli kullanılışıdır. (1) 1- Hadisi Tirmizî, İbn Mâce, Hâkim ve Beyhakî Sünen'de rivayet etmişlerdir. Bkz. el-Fethu'l-Kebîr: 1/208. Bu âyetle, Allahü teâlânın: ”Gökten yağmur indirdik..." (Müminun: 18) sözü arasında bir zıtlık yoktur. Çünkü yağmur her ne kadar gökten, gelmiş olsa da, gökten buluta, oradan yeryüzüne indirilir. Yoksa, gökten indirilmesi, semavî sebeplerle oluşumu itibariyledir. Güneş ısısı bu cümledendir. Çünkü o, nemli yeryüzü derinliklerinden veya deniz ve nehirlerden su parçalarını buhar olarak harekete geçirir, hava boşluğuna çıkarır, bu su parçaları bulutlar haline gelir ve yağmur olarak iner. Bulutlardan su indirmek hakikat; gökten indirmek İse sebebiyyet İtibariyle mecazdır. Allah da sebepleri yaratandır. İbnu'ş-şeyh der ki: ”Tohum" önce zikredildi; çünkü o, besinde asıldır. İkinci olarak ”Bitki'nin zikri, diğer hayvanların ona ihtiyacından ötürüdür. ”Bahçeler"'in sonra gelmesi, meyvelerin zaruri ihtiyaçlarından olmadığındandır." Bil ki, Allahü teâlâ nın zikredilen bu fiillerinde üç yönden, öldükten sonra dirilmenin doğruluğuna işaret vardır: Birincisi: Allah'ın kudreti itibariyle. Çünkü eşi ve benzeri bulunmayan bu güzel İşleri yapanın onu tekrar iade etmeye gücü ve kuvveti daha fazla yeter. İkincisi: O'nun ilim ve hikmeti itibariyle. Çünkü, yüce gayeleri ve mahlukata yönelik güzel faydaları içeren bu oluşumu en güzel bir tarzda yaratan zâtın bütün bunları topyekün yok etmesi, onlar için kalıcı bir akibet kılmaması imkânsızdır. Üçüncüsü: Bizzat fiilin kendisi itibariyle. Çünkü uykudan sonra uyanmak, ölümden sonra dirilmeye bir örnektir. Bunu her zaman görüyorlar. Ölmüş topraktan tohum ve bitki çıkarmak da böyledir. Bunu da her zaman görüyorlar. Âdeta şöyle deniyor: Kendisine imanı gerektiren; öldükten sonra dirilmenin hak oluşuna çeşitli delâletlerle işaret eden bu âfâkî ve enfüsî fiilleri yapmadık mı? Size ne oluyor ki, onu inkâr ederek haddinizi aşıyor ve alay ederek ondan birbirinize soruyorsunuz? |
﴾ 14 ﴿