6(Bundan böyle) sana Kur'an'ı okutacağız, sen de unutmayacaksın. Burada Allahü teâlâ bütün yaratıklarla ilgili genel hidayetini açıkladıktan sonra özel olarak Rasûlüllah'la ilgili hidayetini açıklamaktadır. Bu da Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'i vahyi algılamaya, herkes için hidayet olan Kur'an'ı ezberlemeye yöneltmesi, ayrıca da onu bütün insanların hidayetine muvaffak kılmasıdır. Âyet, Hazret-i Peygamber (sallallahü aleyhi ve sellem)'in duyduğu hiçbir şeyi unutmayacağına dair Cenab-ı Allah'tan bir garanti verildiğine işarettir. Bu vaad içinde vahyin devam edeceğine dair de yüce bir vaad vardır. Bu, okutmak ifadesinden anlaşılmaktadır. ”Karne" okudu, ”akrae" okuttu, ”kâri'" okuyucu, ”mukri'" öğretici demektir. Yani şimdi ve ileride sana vahyettiklerimizi Cebrail'in diliyle okutacağız, sağlamlık ve hafıza gücünden dolayı sen asla unutmayacaksın. Denildi ki: ”Unutmayacaksın diye Kur'an'ın hıfzı kalbinde, kıraati de dilinde olacaktır." Nitekim başka bir âyette şöyle buyuruluyor: ”Şüphesiz onu senin kalbinde toplamak ve okutmak Bize aittir." (Kıyâme: 17) |
﴾ 6 ﴿