| 6Gerçek şu ki, insan kendini kendine yeterli görerek azar. Burada yer alan ”kellâ", azgınlık ederek Allah'ın nimetlerini inkâr eden kimseyi aşırı biçimde vazgeçirmek için getirilmiş olan bir caydırma ifadesidir. İşte insan, kendini kendine yeterli görerek haddi aşar, Rabbine karşı böbürlenir. Bu âyet-i kerime, Ebû Cehil hakkında nazil olmuştur. İbn Mes'ud (radıyallahü anh) der ki: ”İki grup insan hiç doymaz. Bunlar ilim aşığı ve dünya malı sevdalısıdır. Ve bu iki kişi, birbirine denk değildir. İlim aşığı, günden güne Allah'ın rızasını kazanırken; dünya malı sevdalısı ise, günden güne azar. ” Rivayet olunduğuna göre Ebû Cehil, Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)'a: ”Kendini kendine yeter gören azar diye iddia ettiğine göre Mekke dağlarını bize altın ve gümüş yap, belki o dağlardan altın ve gümüş alırız da sonra azarız ve dinimizi bırakır, senin dinine döneriz," demişti. Bu ifade üzerine Cebrail iner ve Rasûlüllah'a eğer dilersen bunu yapalım ama bundan sonra da iman etmezlerse Mâide ashabına yaptığımızı onlara da yaparız der. (3) Ancak Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) onların yaşamasını istediğinden ve rahmet olarak bu duayı yapmaz. Bu sûrenin baştarafı ilmi överken sonu, malı kınamaktadır. Bu da ilme ve dine teşvik ve dünya ile dünya malına karşı da sakındırma olarak insana yeter. Rasûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem) şöyle derdi: ”Ya Rabbî! Azdıran zenginlikten, unutturan fakirlikten sana sığınırım." | 
﴾ 6 ﴿